YOZGAT, yerleşimi itibariyle tarih öncesine dayanmaktadır. Yıllardır devam eden yüzey araştırma ve kazılarda elde edilen bulgulara yenileri ekleniyor. Sarıkaya ilçesindeki Roma Hamamı kalıntıları, Aydıncık ilçesindeki Kanyon ile sınırlı bir turizm hareketliliğimiz var. O da bir-kaç yılı kapsıyor...
Yozgat, alternatif turizm sektörlerine yanıt verebilecek bir özelliğe sahip olmasına karşın, lokomotif olması gereken kurum/kuruluşlar kendilerini bir kenara çekmekle meşgül. Yozgat'ta yürütülen kazı çalışmalarını yabancılar gerçekleştiriyor. Son olarak Uşaklı Höyük kazılarına Bozok Üniversitesi'nin de dahil olduğunu görmek sevindirdi...
Yozgat'ın farklı bölgelerinde yürütülen kazılarda üniversitenin direk müdahil olması gerekir. Zira, neredeyse 50 yıldan fazla bir zamandır yapılan yüzey araştırması ve kazılarda varılmış bir nokta yok. Sadece her yıl belirli dönemlerde kazılar yapılıyor. Öteye gidilemiyor. Ama Bozok Üniversitesi bu kazılarda aktif rol aldığında, staj yapan öğrencileriyle, akademisyenleriyle fırsat buldukça çalışmalar yapabilme imkanına sahip olacaktır. Sınırlı, belirli dönemlere bağlı kazılarla henüz bir tane bile antik kent kalıntısını turizme kazandıramadık. Bu gidişle kazandırma şanmısızda ufukda görünmüyor...
Gerek Bozok Üniversitesi'nin, gerek Milli Eğitim Müdürlüğü'nün, gerekse kaymakamlıkların, ilçe ve belde belediyelerinin de bu konuda duyarlı olmaları gerektiğini düşünüyorum. Yeri geldiğinde söznü etmiştim. Yozgat'ta yaşayanlar Yozgat'ı tanımıyorlar. Öncelikle Yozgat'ı Yozgat'ta yaşayanlara tanıtmamız gerekiyor. Bozok Üniversitesi, ilçelerdeki lise ve dengi okullarda üniversiteye hazırlanan öğrencilere yönelik tanıtım etkinlikleri yapmak amacıyla Yozgat'a getirebilmelidir/getirmelidir. Kaymakamlar, belediyeler çevre illere düzenledikleri gezi programına Yozgat'ı, Yozgat'ın ilçelerindeki tarihi ve turistik alanları dahil etmelidir. Milli Eğitim Müdürlüğü, tüm okullarda öğrencilerin çevreyi tanımalarına yönelik rehberlik çalışmasını hayata geçirmelidir... 
Tüm bunlara ilave olarak Yozgat'ta Valilik, Belediye, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü öncülüğünde 'Turizm Tanıtm' amaçlı bir oluşumu hayata geçirmelidir. Eğer, Yozgat'ta bir şekilde taşıyacağınız öğrenciyi Yozgat Çamlığını gezdirip, 'Türkiye'nin ilk milli parkı, dünyada sadace Kafkaslarda bulunan karaçam bitki örtüsüne sahip' diyerek, tanıtmaya kalkışırsanız. O öğrenciyi bir daha çamlık çevresinde bulamazsınız. Kanyonu, Roma Hamamını, Akdağmadeni ilçesini, Saraykent'teki hanları, hamamları, Yozgat'taki tarihi turistik alanları, bölgeleri, konakları, Sorgun'daki Kerkenes tepesini, Uşaklı Höyük,  Yeniyerdeki Heykel Atölyesini, Yenifakılı ilçesindeki mağraları. Yerköy'ün sebzesini. Velhasıl, Yozgat'ı tüm yönleriyle anlatabilecek, gelecek nesillerin ilgisini çekebilecek bir rehberlik oluşturabilecek bir yapı oluşturulması gerekir. Yozgat'ın kalkınması turizm, tarım ve hayvancılık sektörlerinin gelişimine bağlıdır. Başka çaresi yoktur...
DÜNDEN BUGÜNE, BUGÜNDEN YARINA
80’İNCİ YIL COŞKUSU...

CUMHURİYET'in ilan edilişinin 80’inci yıldönümü etkinliklerine, 4 Ekim 2003 tarihinde Yozgat’ta start verildi. Etkinlikler çerçevesinde organize edilen, açık hava konserine Yozgat halkı büyük ilgi gösterdi. Cumhuriyet alanındaki konserde, en fazla ilgili Devlet Halk Dansları topluluğunun gösterileri çekti. Yozgat Valisi Gökhan Sözer, Belediye Başkanı Ali Açıkgöz ile diğer bazı il yöneticilerinin de vatandaşlarla birlikte izlediği “Cumhuriyet Konserinde” sanatçılar, Selahattin Alpay, Canan Başkaya, Zekai Tunca ve Esra Dilekçi, söyledikleri birbirinden güzel türkü ve şarkılarla Yozgat halkına anlamlı bir gece yaşattılar.Kültür Bakanlığı Halkoyunları ve Devlet Halk Dansları Topluluğunun birbirinden güzel gösterileri ise izleyenler tarafından büyük alkış topladı.