Yozgat aşkından, Yozgat sevdasından mıdır bilmem, başka illeri gezdiğimde hep Yozgat’ı düşünür ve gezdiğim yerle mukayesesini yaparım. 
Sosyal hayatını, ticaretini, ekonomik gelişimini, sanayileşmesini, kültürel düzeyini, doğal güzelliklerini gözlemlediğim yeri analiz ettikten sonra gözümün önüne Yozgat’ı getiririm. 
Geçen hafta yaptığım küçük Karadeniz gezisinde de aynı düşüncelere kapıldım. Kırıkkale, Çorum, Merzifon, Samsun, Ordu, Giresun hattında zihnimin bir kenarında hep Yozgat vardı. 
Daha önceki karşılaştırmalarımda olduğu gibi bu defasında da Yozgat için aynı duyguya kapıldım: Umutsuzluk ve üzüntü.
 
Her şehir geçişinde gördüğüm ekonomik hareketliliği bir türlü memleketimde görememek beni bir kez daha yaraladı. 
Yol boyunca, tarım alanları, fabrikalar, ağır sanayi tesisleri, turizm tesisleri sıralanırken benim boynu bükük toprağım yine içimi sızlattı.
Nereden nereye dedim ve şu tabloyu ortaya koydum.
Bir yerin nüfus hareketleri, o yerin geleceği için başlıca göstergedir. Yozgat’ın 2014 yılı nüfusu 432 bin olarak sayılmış. Daha beş yıl öncesinde ise nüfusumuz 476 bin imiş. Doğumlar ve dışardan gelen nüfusa rağmen dört yılda yaklaşık yüzde on oranındaki azalma,  inanılmaz bir kaybı ve kaçışı ifade ediyor. 
Bilimsel olmamakla beraber çarpıcı olması için ifade edeyim ki; nüfus hareketleri bu hızla devam ederse 2023 senesinde Yozgat’ta  188 bin kişi kalacak. Türkiye Cumhuriyeti,  yüzüncü yılının coşkusunu yaşarken Yozgat neyi yaşayacak bilmiyorum.  
Yine çarpıcı olması için söyleyeyim,  bu süreç devam ederse, il-ilçe-köy nüfusumuzun toplamı 20 yıl sonra toru topu 62 bin kişi olacak. Bu sayı,  büyükşehirlerde ilçe yada semt değil bir mahalle nüfusu kadar. 
Oysa Yozgat’ın 1990 yılındaki nüfusu 579 bin kişi, 1980 yılındaki nüfusu 504 bin kişi ve 1970 yılındaki nüfusu ise 464 bin kişi. 
Bugünkü nüfus miktarı ile Yozgat hangi yılları yaşıyor biliyor musunuz? 1965 yılını. Zira o tarihteki nüfusumuz 437 bin kişi. 
Bu gidişe dur diyecek tek şey: Gelişmişlik yani yatırımdır. 
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü geçen yıllarda 81 il için hangi ilde hangi yatırımların yapılabileceğini belirledi.
 
İllerdeki sanayi sicil kaydı bulunan firmalar esas alınarak yapılan çalışmada,  her ilin sanayi ve ticari yapısı analiz edilip sağlıklı sonuçlara varıldı. 
 
Karşılaştırma yapabilmek bakımından moraliniz bozulmasın diye büyük veya gelişmiş illeri değil de yakınımızdaki illerin yatırım alanlarını sıralayacağım. 
Çorum;  Seracılık, bağ- bahçe, yem bitkileri, arıcılık, tiftik keçisi, at besiciliği, yumurta, tavukçuluk, bisküvi, gofret, çikolata, süt ve ürünleri, beton kiremit, sulama ekipmanları, katı atık ayırma, bakliyat, plastik inşaat malzemeleri, ağaç işleme makinaları, elektrik motoru, jeneratör.
Kırşehir;  Arıcılık, hayvancılık, kaz, ördek yetiştiriciliği, meyve, ahşap işleme, çorap, el Halısı, seracılık, bodur elma, kiraz, çilek, ceviz, badem, tıbbi aromatik bitki, bağcılık, silajlık mısır, kültür mantarı, yem bitkileri, ekolojik tarım, kapari, tavukçuluk, Angora Tavşanı, beyaz hindi, devekuşu, alabalık, kafes balıkçılığı, organik gübre, odun briketi, biyogaz, orman ürünleri, hazır mutfak, modüler mobilya, mermer, kalsit, süt ve mamulleri, patates cipsi, mısır çerezisu şişeleme, tekstil ve deri işleme makineleri, süt sağım sistemleri,kaldırıcı, oto yıkama ürünleri, otomotiv, bıçak, medikal cihazlar, bikarbonat levha, damacana, CTP boru, tıbbi tekstil, seramik, hazır beton santralı, atık ayırma, sertifikalı tohum.
Şimdi de bizim için belirlenen yatırım alanlarını sıralayalım:
Yozgat;  Jeotermal, tarıma dayalı sanayi, hayvansal üretim, organik tarım, madencilik, JES, kırsal turizm, el sanatları.
1 satır.
Hepsi 1 satır. 
Bu tablodan sonra yine aynı duyguya kapılıyorum: Umutsuzluk ve üzüntü. 
Gidişat böyle Yozgat’ım.