YOZGAT Belediyesi Meclis toplantısında masaya kondu. 'Ankara'dan verilen sözlerle ilgili para gelmezse önümüzdeki yıl yatırım yapma şansımız yok!' denildi. Şimdi kalkıp da 'belediye iflas etti!' noktasından, 'felaket tellallığına' soyunmak gibi bir niyetim yok...
Yozgat Belediyesi, yatırım ve hizmetler için sadece Ankara'nın himmetine kalmamalı. Gelirlerini sadece su abonelerinden toplayacağı paralara, emlak, tabela vergileri ile sınırlı tutmaması gerekir. Kira ve otopark gelirleri de zaten astarını karşılayamaz durumda...
Tarihi Konaklar atıl. Diğer konakların akıbeti meçhul. İşe bu konakları harekete geçirmeye yönelik projelerle başlasak. Örneğin, Cevizli Konak'ta düşünülen 'Ev Yemekleri' projesini uygulasak, gerekiyorsa, belediyenin kontrolünde bir işletmeciyle anlaşsak. En azından çalışanların bir bölümünün yükünden kurtulmuş olunur...
Diğer taraftan, Yozgat'ta bahçe ve parkların, yol kenarlarının, yeşil alanların çiçeklendirilmesi yapılıyor. Çiçekler her yıl en az iki kez sökülüp, yeniden dikiliyor. Bu çicekler için bir bedel ödeniyor. Çataktan çıkartılan sıcak sudan da faydalanılarak, bölgede sera tesisleri kurulmuş olsa. Burada yetiştirilecek çiçeklerle, hem Yozgat Belediyesi'nin hem de ilçe, belde belediyelediyelerinin talepleri karşılanmış olsa. Fena olmaz. Bir gelir kapısı aralanmış olur, düşüncesindeyim...
Söylemek istediğim; Yozgat Belediyesi gelir kapılarını, kaynakları kullanarak artırmak durumunda. Aksi takdirde, Ankara'dan gelecek paraya bel bağlanırsa rutin işler bile gün gelir yapılamaz hale gelir. Meclisin önümüzdeki toplantısında 'kaynaklar nasıl değerlendirilir' konusu ele alınmalıdır...