KADIŞEHRİ, Yozgat’ın en son ilçelik unvanı alan yerleşim birimlerinden birisidir. Henüz kasaba olma özelliğini yitirmediği, tek ana caddeden oluşan ilçenin girişinde ev-işyeri karışımı avlu içerisinde Demircilik yapan Ahmet Ardıç isimli usta, 2005 yılında kafasına koyduğu yerli otomobil yapımını hayata geçirmenin sevincini paylaşıyordu. 
Tarih 2006 yılının Ekim ayını gösterdiğinde soluğu Kadışehri ilçesinde, demirci ustasının kendi imkanları ile yaptığı otomobilinin yanında aldık. ‘Şimendifer’ adını verdiği otomobilin motoru dışındaki tüm parçalarını kendisinin imal ettiğini belirten 36 yaşındaki Ahmet Ardıç, talep olması halinde seri üretime geçebileceğini ifade etti. Ardıç, ‘’Otomobilde kullandığım malzeme saçtan yapılmadır. Bazılarını da hurdadan temin ettim. 3 ay uğraştım, otomobili kullanılabilir hale getirdim’’ dedi.
LPG ile çalışan otomobili hobi olarak yaptığını ve kendisinin binek otomobilinin bulunduğunu kaydeden Ardıç, otomobili yaklaşık 2 bin YTL harcamayla tamamladığını anlattı. Ahmet Ardıç, ‘’Talep olursa, 5 bin YTL ile böyle bir otomobili yapabilirim’’ diye konuştu.
Ardıç, otomobilin tarlada, piknikte rahatlıkla kullanılabileceğini vurguladı. Ardıç, ilçe halkından büyük ilgi gördüğünü ve komşularının talebi doğrultusunda, kendilerini otomobile bindirip, ilçe turu attırdığını da anlattı. Baba mesleği sıcak demir ustası olduğunu, ancak son 5 yıldır esnaflık yaptığını belirten Ardıç, ‘’Araba üretmek her zaman aklımda vardı. Son zamanlarda İtalya'yı protesto ediyoruz, araçlarını almayalım diyoruz, Fransa'yı protesto edip arabalarını almayalım diyoruz. Bu nedenle kendi yerli arabamızı üretmek istedim’’ şeklinde konuştu.

Özellikle devlet büyüklerinin milli bayramlarda halkı selamlarken, yerli bir arabaya binmesini istediğinin altını çizen Demirci usta Ardıç, ‘’Yaptığım bu aracı devlet büyüklerime hediye etmek istemiştim ama bir türlü gerçekleştiremedim. Aracımın plakası yok. Tescil yapılamadığı için plaka alamıyorum ve trafiğe çıkamıyorum. Sadece bahçeye giderken, evin önünde kullanıyorum. Arabanın radyatörü ve hız göstergesi bulunmuyor. Hararetini bacaklarıma gelen sıcaklıktan, kaç kilometre hızla gittiğimi ise rüzgardan hesaplıyorum’’  diye konuştu.

Kadışehri ilçesinde bir demirci ustasının kendi imkanları ile yaptığı otomobil, düğün törenlerinde 'Gelin Arabası' olarak da kullanılmaya başlandığında takvim yaprakları 2008 yılını gösteriyordu. Kadışehri ilçesinde demirci ustası olarak çalışan Ahmet Ardıç (39), üç yıl önce motoru dışında tüm parçalarını kendisinin imal ettiği LPG ile çalışan 'Şimendifer' adını verdiği otomobilinin büyük ilgi gördüğünü söyledi. İlçede oğlunu, kızını evlendiren veya oğlunu sünnet ettirenlerin otomobili 'Gelin Arabası' olarak kullanmak istediklerini belirten Ardıç, ''LPG ile çalışan şimendifer adını verdiğim otomobilime talep çok ama yakınlarımın ve ihtiyacı olanların düğünlerinde kullanılmasına izin veriyorum'' dedi.
hobi olarak yaptığı otomobilinin 3 yıl önce yaklaşık 2 bin YTL'ye mal ettiğini anlatan Ardıç, bugünkü değerinin 5 bin YTL'nin üzerinde olduğunu, bazı taliplilerin olmasına rağmen, satmayı düşünmediğini bildirdi. Ardıç, ''O yıllarda boş durmaktan usandığım için böyle bir şey yaptım. Şimdi başka buluşlar üzerinde çalışmayı tercih ediyorum'' diye konuştu.
Ahmet Ardıç, kardeşinin oğlu Mehmet-Burçin Ardıç çiftinin düğün töreninde 'Şimendifer' isimli otomobilini 'Gelin Arabası' olarak süsleyip, konvoyla birlikte gelin-damada şehir turu attırdı. İlginç görüntüsüyle de dikkat çeken otomobili ilk kez görenler, meraklı gözlerle takip etti.

Kadışehri ilçesindeki demirci ustası Ahmet Ardıç, 3 yıl önce yaptığı otomobilinin ilçede ilgi görmesi, ulusal ve yerel basında haberlerinin çıkmasıyla şevke geldi, yeni buluşlar için kolları sıvadı. Ardıç, biçerdöverler radyatörlerindeki tozlanmayı önleyen sistem geliştirdi. Demirci ustası Ahmet Ardıç, geliştirdiği sistemin sıcak havada, tozlu ortamda çalışmak zorunda olan biçerdöverlerin motor gücünün düşmesini de engellediğini söyledi. Ardıç, ''Gücümün yettiği oranda bir şeyler yapmaya çalışıyorum, imkan verilirse daha iyilerini yapabilirim'' dedi.
Ardıç, biçerdöverlerde havalandırma sisteminin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, geliştirdiği sistemi denemek için biçerdöver satın aldığını, sistemin istediği gibi çalıştığını bildirdi. Ardıç, sistemi çalıştırabilmek için 3 yıldır uğraş verdiğini de kaydederek, ''Birçok parça denedim olmadı, başkalarını denedim, sonunda amacıma ulaştım. Biçerdöverlerin hem radyatörlerindeki tozlanmayı önleyen hem de kabin odasında klima görevi yapıp, motorun da soğumasını sağlayan sistemi devreye soktum'' diye konuştu.
Ardıç, kurduğu sistemi, ''Biçerdöverde havalandırma sistemi çok önemli. Biçerdöverler, yaz aylarında sıcak ve çok tozlu ortamda çalışmak durumunda. Bu nedenle radyatörün önü toz ve topraktan tıkanıyor, bu da motorun hararetini yükseltiyor. Biçerdövere emici bir sistem yerleştirdim, dökülen tozu hava boşluğu oluşturarak çektirdim. Aradaki havayı de değerlendirmek için motorun karteline verdim. Yani hava değerlensin, motor serin olsun diye. Çünkü bu sıcak iklimde, sıcak mevsimde çalışan bir makine. Ayrıca kabinin içerisi aşırı derecede sıcak ve toz oluyor, kabinin içerisindeki tozu da emdirme sistemine bağlayıp, hem tozu çektirdim hem de içeriye hava vermek suretiyle klima görevi yapıyor. Yaptığım sistem radyatörün önünü temizliyor, aynı zamanda kabin içerisindeki tozu temizliyor, havasını değiştiriyor. Aradaki hava da boşa gitmesin diye, motorun altındaki kartele bir kutu yaparak, onuda değerlendirdim, yağı soğutması için. Buna interkol diyorlar ama bu farklı bir interkol, Türk interkol oldu. Yani bir parça ile üç şeyi değerlendirmiş oldum'' diye özetledi.
Demirci ustası Ahmet Ardıç, soğutma ve tozu temizleme sistemini çalıştırdığı biçerdöverini talep olması halinde satabileceğini de sözlerine ekledi ama sonrasında unutulup, gidenlerden oldu.