SOSYAL Medyadan paylaşıldı.  'Güney Afrika'da bir üniversitenin girişinde olduğu' belirtilen yazıda, 'Bir ülkeyi yok etmek için atom bombası veya uzun menzilli füzelere ihtiyaç yoktur. Bunun için eğitim seviyesini düşürmek ve kopya çekilmesine müsade etmek yeterlidir. Bunun sonucunda; Hastalar doktorların elinde can verir, Binalar mühendislerin elinde çöker, Para ekonomisler elinde kaybolur, İnsanlık dinci akademisyenlerin elinde ölür, Adalet hakimlerin elinde yok olur. Eğitimin çökmesi bir ulusun çöküşüdür' deniyormuş. Doğru, hem de çok doğru...
Türkiye'de bugüne kadar kaç Milli Eğitim Bakanı görev yapmış ise, işte o kadar da eğitim sisteminde, kendi deyimleri ile 'düzenleme' yapılmıştır. En azından benim aklımın yettiği süre içerisinde görev yapan bakanlar buna ihtiyaç duymuştur. Yapılan her düzenleme için farklı ülkelerin eğitim sistemleri örnek alınmış, gelinen noktada Türkiye kendi eğitim sistemini bir türlü devreye sokamamış/sokturulmamıştır...
Bakınız, eğitim sisteminin şekli üzerinde tartışmalar her dönem ayyuka çıkmasına karşılık, içerik konusuna girme ihtiyacı duyulmamıştır. İçerik belli bir noktaya odaklandırılıp, oradan gidilmeye çalışılarak, sistemin getireceği sorunlar hesaba katılmadığı gibi, ülkeye ne gibi yararları vardır, uygulama başladıktan sonra ancak görülebilmiştir...
Bugün eğitim ortadan kaldırılmış, öğretime, daha doğrusu ezbere dayalı bir anlayış devreye sokulmuştur. 'Bu sistemin hangi ülkede  uygulandığı' konusunda yöneltilen sorulara, sistemin her bir parçası için farklı ülkelerin isimleri sıralanmaya çalışılmaktadır...
Yozgat Lisesi'nde eğitime başladığımda, modern matematik sistemi  bakanlık tarafından kabul edilip, okullarda uygulanmaya başlandı. Daha önce klasik matematik gördüğümüz için modern matematik konusuna, mantık üzerinden yaklaşım göstermeye çalışıyorduk. Yazılılar okundu, iyi not alan bir elin parmaklarını bile geçemedi. 'Hocam' dedim, 'bu sınıfta bulunan arkadaşlarımızın önemli bir bölümü mezun olup, Bira Fabrikası'nda işçi olmanın, diğer bir bölümünü de Köy Hizmetleri'ne girmenin hesabını yapıyor. Orada bu matematik ne işe yarar?' sorusunu yönelttim. 'Üniversite sınavlarında görürsünüz!' yanıtını aldım...
Matematik dersinin modern veya klasik olarak öğretilmesi, ders olarak işlenilmesi sorun değil. Almış olduğumuz eğitim sonrasında atılacağımız hayat mektebinde bizi nasıl yönlendireceği daha önemlidir. Daha önceki yazılarımda da ele almıştım. Yozgat, Türkiye'nin önemli tarım bölgesi. Yozgat'ta eğitimin ağırlığını tarım ve hayvancılık oluşturması, uygulamalı eğitim verilmesi gerekir. En azından temel eğitimin bu yönde yönlendirici bir yanı olmalıdır. Veteriner Fakültesi, Ziraat Fakültesi açmak bir anlam ifade etmez. Ezber ile gelen öğrenci, ezber ile yoluna devam etmeye çalışır. Hazır olanı tüketir. Kendisi bir şey hazırlamaz. Girişte verdiğim yazı da bunu söylemektedir. Mesaj iyi. Orada asılı olmasa bile iyi... 
DÜNDEN BUGÜNE, BUGÜNDEN YARINA
-ÖZÜRLÜYE GURBETÇİ DESTEĞİ...

MERKEZİ Almanya’da bulunan Türk-Alman Sağlık Vakfı’nın Yozgat’ta bulunan muhtaç kişilere dağıtılmak üzere yaptığı sağlık malzemesi yardımları devam ediyor. Daha önce 2 TIR kamyonu dolusu sağlık malzemesi gönderen Vakıfın son gönderdiği bir TIR kamyonu dolusu sağlık malzemesi, 6 Kasım 2003 tarihinde Yozgat Belediyesine teslim edildi. Almanya’da bulunan çeşitli dernek, kuruluş ve şirketlerden Türk-Alman Sağlık Vakfı tarafından temin edilen sağlık malzemeleri için Yozgat belediyesi hiçbir bedel ödemedi. Teslim alınan ve ihtiyaç sahiplerine ücretsiz olarak dağıtılacak olan 181 parça malzemenin, sünger yatak, sakat arabası, yürüme arabası, tuvaletli sandalye, elektrikli araba, elektrikli baston, karyola, oturak sandalye, bisiklet, hasta kaldırıcı, serum taşıyıcı, takma ayak, vakum ve çocuklar için giyim eşyasından oluşuyor.