DEVAM eden pandemi süreciyle birlikte her kapıyı açabilen paranın, verildiği değeri hak etmediği gerçeği de ortaya çıktı. Parası olana da parası olmayana da Covit-19 uğradı. Sonuç her ikisi için de pek farklı olmadı. Yani parası olan da, parayla sağlığına kavuşma imkanını bulamadı.

Süreçte insanoğlu bağışıklık sistemini güçlendirebilmek için doğal ürünlere yöneldi. Kendi elleriyle yok ettiği doğal ürünler yerine raf ömrü belirlenen, ancak biçilen ömür geçmesine karşılık ilk günkü görüntüsünü kaybetmeyen gıda ürünlerinin besleyici bir özelliği olmadığını görüldü. Aksine, bu ürünlerin bağışıklık sistemini, başka bir değişle canlıların koruma kalkanını ortadan kaldırıp, sadece Covi-19 değil diğer hastalıklara da davetiye çıkartığı gerçeği kabul görür hale geldi. Yeni dünya düzeni, dünden daha farklı bir yöne doğru eğilim gösteriyor. Bilim adamları, ''Organik, doğal gıda ürünleri petrolün bile önüne geçecektir'' diyerek, çok önceden bu günü görmüş, uyarmıştı. Gelinen noktada, paranın değil organik, doğal gıda ürünlerinin yaşamımızı idame etmemiz için birinci önceliğimiz olduğu gerçeği gözler önüne serildi.

Yozgat, Türkiye'nin önemli tarım bölgelerinden birisi. Üstelik, farklı nedenlere bağlı olarak toprak yapısı henüz tam olarak bozulmamış, organik, doğal tarımsal ürünlerin üretimi için ideale yakın bir yapıya sahip bulunuyor. Mevcut durumda, Yozgat'taki tarım alanlarının yarıdan fazlası nadasa bırakılıyor veya üretimden uzak 'Tarla Parası' için elde tutuluyor. Her zaman söylenir ''Zor günleri fırsata çevirmeliyiz'' diye. Yozgat, süreci değerlendirip, yaşanılan olumsuzluğu fırsata çeverebilmek için daha fazla beklememelidir.