Bu memlekette, herhangi bir partiye, adliye hizmetinden memnun kaldığı için oy veren var mıdır acaba? 
Maaşına zam geldiği için ekonomik nedenle oy verene rastladım. Hastanede sıra beklemediği için sağlık hizmetinden memnun kalıp oy verene rastladım. Köyünün yolu yapıldığı için ulaştırma bakanını beğenip oy verene rastladım. Çiftçiye ucuz kredi verdi diye tarım politikası için oy verene rastladım. 
Ama hiçbir zaman,  hukuk sistemi iyi işliyor, adliyeye gittim güler yüzle-kolaylıkla-düzgün hizmet aldım, bunun içinde şu partiye oy vereceğim diyene rastlamadım. 
Acaba siyasi partiler vatandaşın da adalet hizmetine ihtiyacı olduğunun farkındalar mı? Seçim sürecine girerken her şey konuşuluyor da, davalar uzun sürmeyecek, adil ve tarafsız bir biçimde davan yürütülecek, adliyede ezilmeyeceksin diye bir vaatte bulunan yok. 
Vatandaşın adalet talepleri arada kaynadı gitti. Yargı teşkilatı, kendi derdiyle meşgul. 
Hâkim, savcı bölünmüş. Herkes birbirine “neci” diye bakıyor. Adalet Bakanlığı ve Hâkimler-Savcılar Yüksek Kurulu, kendi içinde olduğunu iddia ettiği çetelerin devlete kastettiğini düşünüyor. Ama bunlar kim ve neden hala görevdeler kendileri de bilmiyor. Çete dedikleri insanlarla yan yana odalarda birlikte çalışıyorlar. Yargıtay ve Danıştay dairelerinde davalardan ve içtihatlardan bahseden yok. Hangi dairede kim çoğunlukta, kimin odasına kim girdi, içki içiyor mu, namaz kılıyor mu, bunlar konuşuluyor. 
Kanunlar vatandaş için çıkarılmıyor. Vatandaşın kanunu takip edecek ve bilecek imkânı da kalmadı. Her yasanın arkasında başka bir amaç,  başka bir hesap var. Yargı sistemi üzerinden güçler savaşı devam ediyor. 
Savaşın bir tarafında “paralel yapı” denen ve içinde kimlerin bulunduğu halen ortaya konulmamış şimdilik soyut bir kitle var. Savaşın öbür yanında ise içinde Cumhurbaşkanı, Başbakan, Hükümet,  Adalet Bakanı ve H.S.Y.K ‘nın da bulunduğu iktidar var. İki tarafta birbirine saldırıyor. 
Mücadelenin son örneğini İstanbul’da yetmişbeş kişinin tahliye edilip edilmemesi tartışmasında yaşadık. İşin kuralı,  kaidesi,  tekniği, hukuku kalmadı. Gücü,  gücü yetene. 
Vatandaş bu savaşta nerede diye sorarsanız, tam  arada. İki taraftan da darbe alıyor. 
Bu arada, milletin alacağı varmış, kira davası varmış, boşanma davası varmış, icra takibi varmış, ceza davası varmış… Kimsenin umurunda değil. 
Adalet mülkün temelidir diyorlar ya o söz duvarlarda kaldı. Temel su almış bina sallanıyor.