Uçsuz bucaksız yollardayım, bir yanım beyaz, bir yanım siyah hasret ağlamalarında, gün batımlarında uzaklardayım.
    Dağlar seni bana verecek mi? Bu uçsuz bucaksız ovalar ve bu gökyüzü ve bu saklı ormanlar seni bana verecek mi?
    Gelincikler al al sıra sıra dizilmişler tekmil hüzün içindeler. Ekinler ağlıyor, kuşlar bir korku içinde ürkek, telaşlı kanat çırpıyorlar. Bir kadın, bir adam ve bir çocuk yaşamın yaşam olan tohumlarını toprağa gömüyorlar.
An gelir filizlenir mi sahiden tomurcuklar? Ve an gelir sen olur fışkırır mı topraklar, bu dağlar, bu taşlar, bu ovalar? Ve bu gökyüzü an gelir sen diye yağar mı sevgili?
    Yollardayım, uzun yollarda… Arkama bakmadan gidiyorum, bir aydınlık bir karanlık, uzun, ince, dar kıvrımlı bir sonun umut beklemelerindeyim ve bütün beklemelerim ve bütün hasretim sonra tek vuslatım sensin sevgilim…
    Unutma! Bütün dönüşlerim sanadır ve bütün sevmelerim, gülmelerim sanadır sevgili…