HEPİMİZ faniyiz.. Gün gelecek, vakit gelecek, bir ömür gözler önünden film şeridi gibi geçerken, gözler kapanacak, sesler kesilecek, ruh bedeni terk ederken, geride kalanlar gözyaşlarına boğulacak. Hepimiz için geçerli olan bu sonu, sonsuzluğa terk ederek gitmek de elimizde. O an geldiğinde, düne bakıp, 'dikili bir ağacınız' bile yok ise, o zaman toprağa karışıp, yok olup gidersiniz. Ama geride bıraktıklarınız, eserleriniz var ise, o zaman sonsuza dek yaşarsınız, yaşatılırsınız, anılırsınız.

Yılmaz Hocamız...

Yılmaz Göksoy.. Bu isim Yozgat'ta yaşayan 7'den 77'ye herkes için bir anlamı, önemi vardır. Yozgat'ta ilköğretim eğitimini tamamlamış, Lise sonrasında üniversiteye gidip, kariyer yapan, makam sahibi olan bir çok insanın öğretmenidir. Sadece, öğretmenlik mesleği gereği, dersine girdiği dünün çocukları, bügünün büyüklerinin değil, yaşadığı toplumun, bulunduğu ortamların müdaimlerinin de öğretmenidir, Yılmaz Göksoy hocamız. Mücadeleci, takipçi yapısı, eğitimci kimliği ile Yozgat'ın kalkınması, gelişmesi, eksikliklerinin giderilmesi noktasında önemli çalışmaları vardır. Bugün Yozgat'tan geçmekte olan 'Hızlı Tren' projesini ömrünün tüm safhalarında yakından takip edip, her fırsatta dile getirmekten usanmamıştır. Atatürk Yolu, Bozok Üniversitesi fikri, sadece gündeme taşıdığı konulardan bir kaçıdır. Yazdıkları, anlattıkları o kadar çok ki; anlat anlat bitmez, sayfalara, kelimelere sığmaz...

Veda ederken bile!...

Yılmaz Göksoy.. 'Veda ederken bile' bile Yozgat'ı düşünen, Yozgat'ın ihtiyacını, talebini gündeme getirip, takip edebilen bir özelliğe, kişiliğe sahip bir isimdir. Yozgat'ın bitmeyen ulaşım sorununu, 'çevre yolu' talebini, Bozok Üniversitesi Kampus alanı ortasında kalan ve trafik kazalarına neden olan Atatürk Yolu'nun 'kampus alanı dışına taşınması' konusunu, hayatla olan bağlarını koparmadan daha bir kaç gün önce kaleme alıp, ilgilileri, yetkilileri sorunu çözmeye davet etmişti. Karayolları Bölge Müdürlüğü, Yılmaz Hocamızın bu talebine, yazısına; sanki onun 'aramızdan ayrılacağını' tahmin edermişcesine kısa süre içerisinde yanıt verdi. Ama Yılmaz Hocamız, gelen sarı zarfı açıp, okuyamadan, hayata gözlerini ebediyeten yumdu, ayrıldı aramızdan...

Unutulmamalı!...

Yılmaz Göksoy ismi unutulmamalı. Unutulmasına da izin verilmemeli. Böylesine değerli, önemli bir isim olan Yılmaz Göksoy hocamızın isminin yaşatılabilmesi için, bir okula, kütüphaneye, Bozok Üniversitesi'nin herhangi bir bölümüne verilmelidir. Başka bir değişle, Yılmaz Göksoy'un isminin eğitim-kültür alanında sürdürülmesi için ilgililerin, yetkililerin bir adım atıp, vefa örneği sergilemelidir, düşüncesindeyim...