Zaman zaman yazıyoruz, meseleyi gündeme getiriyoruz.
Bu kez yaşanmışlıklardan örnekler sunacağım.
Meselenin boyutlarını, belediye ve vatandaş yaklaşımlarını aktaracağım.
Vereceğim iki örnek, şehir içi trafik sorununun boyutunu ve yaklaşımlarını anlamak için yeterli olacaktır sanırım.
Önce biraz geriye gidelim…
***
Ücretli park alanları ücretsiz iken vatandaş bu alanlara aracını çekemiyordu.
Çünkü çekeceği yer hangi esnafa ait ise orası da onun sayılıyordu, bu algı şehre yerleşmiş ve hakim olmuştu.
Yani alanlar ücretsizdi ama vatandaş park edemiyordu ki buralara…
Ticaretin gerek dinimizde, gerekse devlet katında belli sınırları, kuralları ve yasaları var değil mi?
Ticari alanların da sınırı var mesela.
Vatandaşın hakkını, hukukunu çiğnemeyecek, vatandaşa ait alanlara girmeyeceksin normalde.
Neye göre?
Önce dinimize, sonra kültürümüze ve sonra yasa ve kanunlara göre…
***
Önceki gün ücretli otopark alanına aracımı park etmek istediğimde esnafın tepkisiyle karşılaştım.
Dükkanını kapattığımı söyleyerek tepki verdi ve “Niye buraya park ediyorsun kardeşim!” diye sert bir çıkış yaptı.
Kendisine ‘ücretli park alanı’ levhasını gösterdiğimde, ‘banane ondan’ tarzı bir tepki verdi.
Ücretsiz olunca zaten hiç yanaşamıyorsun oralara…
***
Askerlik şubesinden otoparka iniyorum, karşıdan araba geliyor ve ters yönde.
İkaz ediyorum, camı indiriyor “Beni ırgalamaz”  diyor, geri geri çekilip yol veriyorum.
Diyorum ki: “Burası şehir ama tersten geliyorsun…”
Cevabı çok pis: “Şehrinin..... ben bildiğimi yaparım”
Arabayı otoparka koyuyorum, yaya haldeyim tekrar bir korna ve aynı şahıs.
Bu kez şöyle sesleniyor:
***
“Bak tersten bir daha geliyorum, ben ters mers bilmem, kafama göre yaşarım, beni ırgalamaz, şimdi dönüp bir daha ters yönden geleceğim.”
Akabinde yerdeki kapana bakıyorum…
Kış şartlarından dolayı kapanı dört gözle arıyorum…
Diyorum ki: “Ey gözünü sevdiğim kapan… Sen şimdi devrede olsan bu maganda bunu yapabilir miydi? Anında fosss diye havası inmez miydi?”
Böyle magandalar var iken şehir trafiği nasıl düzene girsin?
Belediyeden istirhamım, havalar düzeldiği andan itibaren kapanlar yeniden devreye girmelidir.
***
Bu şehirde birileri istediği gibi trafiği kilitleyip, mal indirme ve bindirme yaptığı sürece…
Birileri bana, yani vatandaşa ait alanları parselleyip vatandaşa kullandırmayıp, kendi ipoteğine aldığı sürece…
Birileri kural, yasa, yönetmelik, ahlak, şehir adabı, medeniyet gibi kavramlardan bir haber olduğu sürece…
Şehirde trafik sorunu bir değil on tane başkanda görevlendirsek çözülmez, çözüme kavuşmaz.
Önce ferdi, toplumsal ve ticari ahlak olmalıdır.
Haydi selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Verdiği konser ile engellilere doyumsuz bir gece yaşatan Kent Orkestrası’nı.
*Su konusunda vatandaştan özür dileyen, ilgili personele soruşturma başlatan Başkan Kazım Arslan’ı.