Dünya çapında en yaygın kullanılan uyuşturucu olma özelliğini sürdüren esrarın kullanıcı sayısı 183 milyon olarak tahmin ediliyor. Özellikle Batı ülkelerinde uyuşturucunun kabul edilebilirliğinin artmasına paralel olarak esrar kullanımında da tırmanış görülüyor. Geçtiğimiz on yıl içinde birçok bölgede esrar kullanımı için tedavi olmaya başlayan kişi sayısında ise artış olduğu belirtiliyor.
Rapor, erkeklerin esrar, kokain veya amfetamin kullanma olasılıklarının kadınlara oranla 3 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Bunun yanı sıra kadınlar, opioid ya da sakinleştiricileri tıbbi amaçlar dışında kullanılmaya daha eğilimliler. 2016 raporunda uyuşturucuya bağlı ölümler Asya’da 85.900, Amerika’da 52.500, Afrika’da 39.200 olarak kaydedildi.
2009-2014 yılları arasında en yaygın şekilde üretilen uyuşturucunun esrar olduğu tespit edilirken, 2015’te haşhaş üretimi düşüşe geçti, kokain üretimi ise arttı.  Esrar dünya çapında en çok kaçakçılığı yapılan uyuşturucu olma özelliğini sürdürüyor. Bunun yanı sıra, sentetik uyuşturucu ele geçirme operasyonlarında gözle görülür bir artış izleniyor.
Kişi uyuşturucunun etkisi altındayken durumu, sanki o maddeyi kullanmanın herhangi bir sonucu olmayacakmış gibi görür. Ama, uyuşturucu madde kullanmanın, kişinin hayatına büyük sıkıntı yaratabilecek negatif etkileri vardır. Bu durumların farkında olmayan kişi, kendini bir anda uyuşturucuya bağımlı halde, gün ve gün bu maddeleri kullanırken bulabilir.
Bazı uyuşturucu türleri, kullanan kişinin şiddet içerikli davranış sergileme eğilimini arttırmaktadır. Şiddet asla bir durum karşısında verilebilecek tepkiler içerisinde kabul edilebilir bir tepki olmayacaktır. Eğer kullanan kişi, uyuşturucu etkisi altındayken şiddet eğilimi varsa, uyuşturucu kullanımını gözden geçirmesi akıllıca bir fikir olacaktır. Uyuşturucunun neden olduğu şiddet eğilimi, kullanan kişiye ve çevresindekilere büyük zararlar verebilmektedir.
Bazı uyuşturucu madde türlerinin kullanımı, karaciğer, beyin, akciğerler, boğaz ve mide gibi iç organlara zarar verebilir. Örneğin, evlerde kullandığımız normal yapıştırıcılar, koklayan kişilerde bazı etkiler bırakabildiği için, uyuşturucu madde olarak görülmektedir. Bu yapıştırıcı içerisindeki kimyasalların, uzun süre boyunca ciğerlere çekilerek kullanıldığı takdirde, böbreklerde hasarlara ve duyma kaybına yol açabildiği görülmüştür. Aynı şekilde, uzun süreli esrar kullanımı da, beynin hafızayı, öğrenmeyi ve dikkat verebilmeyi yöneten kısımlarına hasar verebilmektedir.
Şırıngalar, çeşitli uyuşturucu maddelerin alınması için kullanılmaktadır. Uyuşturucu enjekte etmek için kullanılan bu şırıngaların kişiler arasında paylaşımı, hepatit C, hepatit B ve AIDS gibi bulaşıcı hastalıkların yayılmasına neden olmaktadır ve uyuşturucu etkisi altındaki kişiler, temiz şırınga kullanmak gibi önlemler almayabilirler. Bu hastalıklar, kan gibi vücut sıvılarının teması ile bulaşmaktadır. Ayrıca, başka çeşit uyuşturucu maddeleri almak için kullanılan araçların, yine şırıngalar gibi paylaşılmasıyla başka enfeksiyonlar da kapılabilir.
Uyuşturucu kullanımı, fiziksel hasarlar bıraktığı gibi, kullanan kişiyi, zihnen ve duygusal olarak da etkiler. Bu nedenle uyuşturucu kullanımı bazı zihinsel ve duygusal rahatsızlıkları tetikleyebilir. Örneğin, bazı insanlar, rahatlamak ve strese neden olan olayları unutabilmek için, uyuşturucu madde kullanırlar. Fakat uzun süreli uyuşturucu madde kullanımı, bir süre sonra beynin işleyiş şeklini değiştirerek, stresi engellemek bir yana, daha da artmış bir şekilde strese ve deprasyona  neden olabilir. 
(Devamı Var)