Gün geçtikçe dünyayı ve ülkemizi tehdidi altına alan ve özellikle sorunlu ailelerden geçen gençleri ağına düşerek uyuşturucuya düşüren torbacılar ve bu işin tüccarları uyuşturucu neredeyse ilkokullarına kadar sokmayı başardı.  O zaman uyuşturucu nedir ve asıl merak edilen uyuşturucunun zararları nelerdir? Konusunu incelemeye çalışalım.
İnsan hayatını olumsuz etkileyen ve içilen uyuşturucu türüne göre kişiyi esir alan, ilk başta keyif veren daha  sonrasında ise alışkanlık yaptırarak kişinin hayatını alt üst eden kimyasal içeceklerdir. Şuanda neredeyse sayısı belirsiz derecede farklı uyuşturucu türleri vardır. En çok tehlikeli olanlardan biri Eroin ve Kokain olarak bilinse de en masumu olarak adlandırılan türleri bile çok tehlikeli ve kişiye ruhen, bedenen zarar veren maddelerden oluşmaktadır. İnsan hayatını bitiren, insanı ağır ağır ölüme götüren bir felaketten söz ediyoruz.
Her uyuşturucu maddesinin farklı farklı zararları olsa da sonunda hepsi tek bir noktada buluyor. Kullanan kişiyi ağının içine almak ve onu bağımlı hale getirmek. Uyuşturucuya alışan insan temin edemediğinde titremeye, üşümeye, dengesizlik yaşamaya, konuşamamaya yani sosyal hayatını tamamen durduracak noktaya getiren her türlü yan etkiyi yaşamaya başlıyor. Her uyuşturucu maddesinin ek yan etkileri de görülebilir. Biri sık sık kaşınma durumu yaşatırken, bazıları ise dişleri tamamen yok ederek etkilerini göstermeye devam eder.
Türkiye'de geçen yıllarda uyuşturucu kaçakçılarına yönelik 18 bin 24 operasyonda 6 ton 412 kilogram eroin, 46 ton 918 kilogram esrar, 106 kilogram afyon ve 589 kilogram kokain ele geçirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (KOM) raporuna göre, operasyonlarda 38 bin 534 şüpheli yakalandı. Operasyonların yüzde 82'sinde esrar ve türevleri, yüzde 11'inde ise eroin ele geçirildi. Operasyonlarda, 6 ton 412 kilogram eroin, 46 ton 918 kilogram esrar, 106 kilogram afyon, 589 kilogram kokain, 1 milyon 47 bin 338 adet captagon, 1 milyon 335 bin 326 adet ecstasy, 10 kilogram bonzai, 48 kilogram khat ve 152 kilogram metamfetamin ele geçirildi.
Yine ülkemizde 2009'da 12 ton 234 kilogram eroin ele geçirilirken 2010'da bu miktar 9 ton 53 kilograma, geçen yıl da 6 ton 412 kilograma düştü. 2009'dan sonraki iki yıllık süreçte, eroin yakalamaları yüzde 47 oranında azaldı. 2011'de eroin olaylarına karışan şüphelilerin sayısı yüzde 23, eroin operasyonlarının sayısı da yüzde 26 oranında düştü.
Özellikle PKK/KCK gibi terör örgütünün uyuşturucudan önemli miktarlarda finansman sağladığı ve uyuşturucu ticaretinin her aşamasında etkin olduğuna dikkat çekiliyor. 2009-2011 yıllarında, terör örgütüne yönelik 10 uyuşturucu operasyonu düzenlenirken, bu operasyonlarda 157 kilogram eroin ve 923 kilogram esrar ele geçirildi, 37 kişi yakalandı. Ülkemiz doğu ve batı uyuşturucu kaçakçılık  ağının köprüsü üzerinde bulunuyor. Terör örgütünün, 1984'ten 2011 yılına kadar uyuşturucu faaliyetleriyle ilgili bilgi de verilen raporda, şimdiye kadar terör örgütü PKK/KCK'ya ait olduğu tespit edilen 60 hücre evi ve sığınakta yüksek miktarlarda uyuşturucu yakalandığı kaydedildi.
Birleşmiş Milletler (BM), "2017 Dünya Uyuşturucu Raporuna" göre, hayatında en az bir defa uyuşturucu kullananların sayısı 2014 yılı itibarıyla 247 milyonken, bu rakam 2015'te 250 milyon olarak tespit edildi. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisinin (UNODC) yayımladığı rapora göre, 2015'te dünya genelinde 29,5 milyon kişi, bağımlılık dahil uyuşturucu kullanımına bağlı çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldı. Bağımlılığı olan yaklaşık 12 milyon kişi uyuşturucuyu enjeksiyon yoluyla alırken, uyuşturucu bağımlısı 1,6 milyon kişiye HIV, 6,1 milyon kişiye de Hepatit C virüsü bulaşmış olabileceği tahmin ediliyor.( Devamı var)