Her sene günü geldikçe yazmaya ve hatırlatmaya çalışıyorum.
Ama hiç kimse oralı dahi olmuyor.
Herkesin ayrı bir derdi, kendince kendine göre bir gündemi var.
Aslında bazen suya yazdığımı düşünüyorum.
Çünkü yazdıklarınız kimsenin umurunda değil ve kimseyi ilgilendirmiyor.
Bazı vatandaşlar dahi ‘şu konuyu da yazsana nasıl gazetecisin!’ diye çıkışlarda bulunuyor.
Onlara ‘iki gün önce o konuyu yazdım işte…’ dediğinde aval aval yüzüne bakıyor.
Neyse konuyu dağıtmayalım.
***
Yozgat’ın bir değeri vardı…
Adı Sürmeli Festivali’ydi.
İlkini icra ettiğimizde hedef festivalimizi büyütmek, genişletmek ulusal ve uluslararası çapa çıkarmaktı.
Ancak Yozgat’ta birçok işimizde olduğu gibi, festivalimizde git gide irtifa kaybetti.
Basamakları tırmanmak yerine, basamakları bir bir aşağı indi.
Büyüyeceğine küçüldü.
Genişleyeceğine daraldı.
Derken tarihin tozlu sayfalarına karıştı…
***
Evet, bugün artık Yozgat’ta Sürmeli Festivali tertip edilmiyor.
Evet, artık bu şehrin bir festivali yok!
Altını çiziyorum Yozgat il merkezinde icra edilen, tertip edilen veya kutlanan bir festival söz konusu değil.
İl merkezi ilçelerimizi örnek aldı ve şenlik tertiplemeyi seçti.
Tıpkı Kazankaya’nın yaptığı şenlikler gibi.
Tıpkı Yenifakılı’nın veya Sorgun’un yaptığı gibi…
***
Yazımın başında da ifade ettiğim gibi Sürmeli Festivali’ni büyütüp karnavala dönüştürmemiz gerekirken, küçültüp şenlik havasına soktuk.
Keşke şenlikle kalabilseydi…
Bugün onu da başaramadık ve adına sadece ‘Sürmeli Etkinlikleri’ demeye başladık.
Evet, bugün yaptığımız sadece ve sadece bir etkinliktir.
Yaz döneminde şehre gelen üç beş gurbetçi de katılsın diye yapılan bir etkinlik.
***
Sürmeli Festivali’yle ilgili bugün yazımı noktalamak istiyorum.
Sürmeli Festivali’nin akıbetiyle ilgili yarında yazmayı düşünüyorum.
Şimdilik hoşça kalın.
Selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Saat kulesinde sola dönüşleri yasaklayan Yozgat Belediyesi’ni.
*Hasattan aldığı parayı bankalara yatıran borçlu Yozgat çiftçisini.