UNUTMAM, unutmayacağız diyeceklere SORU-YORUM: Daha öncekileri unutmadık mı? Ah dedik, vah dedik, fatihalar okuduk, yardımlar yaptık, vefat edenlerin mezarları dahi yapılmadan unuttuk… 
İnşallah bu kez unutmayız..! 
Birazcık da olsa akıllanırız… 
Bir gün karpuzcu bir müteahhite! sormuştum; etriye demirleri  iyi mi? diye… 
Verdiği cevap aynen şöyleydi: “Benim binamda et ne geziyor?..’’ 
Vatandaş+müteahhit+belediye= RANT…  
Eğer ilk planda rant söz konusu olduğu taktirde, ahlak hırsızlığı başladı demektir, çimentodan, demirden çalınanın karşılığı emin olunuz ki fazla bir para tutmaz ama hırsız hırsızdır… 
Ocaklar sönmüş, geride kalanlar perişan olmuş, ahlak hırsızının umrunda olmaz. Olmadığı içinde her depremde yüreğimiz yanmaktadır… 
İskan ruhsatı verilirken belediyelerin kontrol mekanizması sağlıklı çalışmış olsa, çürük bina diye bir mesele olmaz… 
Masa başında verilen ruhsatların sonucuna hep beraber şahit olmaktayız! Vatandaş da kendi binasının denetçisi olmalıdır. Alacağı dairenin makyajını yeterli görüp almamalıdır. Yapı denetim kurumlarından yardım alıp, tapuya öyle gitmelidirler… 
Deprem öldürmez bina  öldürür! deriz de yapmamız  gerekeni yapmalıyız..
Hayır hayır binada öldürmez, öldürenler ahlak hırsızlarıdır… 
Müteahhitlik kanunu çıkartılarak meslek disiplin altına alınmalıdır… 
Avrupa da nüfusu elli milyonu geçmiş devletlerin her birinde müteahhit sayısı, 2500-3500 arasıdır. 
Sıkı durun!.. Türkiye’de 457 bin… 
Ne yazsak, ne söylesek bilemiyorum..!
İnşallah geçmişten ders alırız da unutmayız…