YEREL Basın mensuplarının Bozok Üniversitesi'nin etkinliklerine katılmasını, üniversite ile ilgili haber yapmasını bir kenara bırakın, yerleşkenin önünden geçmesinden bile rahatsızlık duyuyorlar. Ama neden? Birden fazla neden mevcut ama 'küçük olsun bizim olsun!' anlayışı, nedenlerden birisi.  Üniversitenin Yozgat ile bütünleşmesiyle kendilerinin itibar kaybedeceğini düşünen kesim, araya sürekli set kurma telaşını, enerjisini kaybetmeden sürdürüyor...
Ulusal Basın söyleneni yazar, yerel basın gördüğünü, duyduğunu kamuoyu ile paylaşır. Yerel basının üniversite yerleşkesine yaklaşmasının istenmemesinin bir başka nedeni de budur. Örneğin, 'üniversite şenliğinde neden il yönetiminden kimse yok?' sorusunu yönelttik. Ulusal basında 'görkemli şenlik' başlığı tercih edildi. Mezuniyet töreninde 'protokol gölgelikte oturdu, öğrenci velileri sıcakta kavruldu' dedik, bunun yanlış olduğunu yazdık. Ulusal basında 'şu kadar öğrenci mezun oldu' denilmekle yetinildi...
Bunların yazılması birilerini ciddi biçimde rahatsız ediyor. O nedenle de üniversitenin programlarında yer almamız, üniversiteye gidip haber yapmamız istenmiyor. Gelişmeler ajanslar aracılığı ile 'bizim verdiklerimizle yetinsinler!' istiyorlar. Mezuniyet töreninde, sunucunun derece yapmış öğrencilere talimatlar yağdırmasını, öğrencilerin alt kadrolarda çalışanların keyfiyetlerinden yakınmalarını dinlememizin kendileri açısından sakıncalı sonuçlar doğurabileceğinden endişe duyduklarından olacak ki; yerel basın mensuplarının yerleşkeye yaklaşmaması için gerekli 'fitneliği' devreye sokuyorlar. 
Her şey toz pembe gösterilmeye çalışılması sonucunda da üniversite ileriye değil, geriye gitmeye devam ediyor...