YOZGAT halkı oldum olası devletçi bir yapıya sahiptir.
Hem Osmanlı Devleri döneminde hem de Cumhuriyet döneminde devlet tarafından alınan kararların arkasında kale gibi durmuş, 1914 yılında halkımız tarafından dillendirilen; “İmam asasıyla, çiftçi meses’iyle zengin kesesiyle” SEFERBERLİK çağrısına tam olarak riayet ederek tarlasına tırpanı diken cepheye koşmuştur.
1920 Yılında yaşanan “isyan” ayrı bir tartışma konusu; o tarihte de var olan Osmanlı devleti tarafından gönderilen emirlere uyarak mevcut devleti koruma çabasından başka bir şey değildir.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK bu gerçeği bildiği için ne Çapanoğullarına ne de Yozgat’a ceza vermemiş, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm nimetlerini Yozgat için seferber etmekte geri kalmamıştır. Tren yolunun hızlı bir şekilde tamamlanarak 1928 yılında hizmete açmakla kalmayıp, Çiçekdağı yerine o tarihte köy olan Yerköy’ü ilçe olarak belirlemiş, eğitimden sağlığa ülkede gerçekleştirilen tüm devlet hizmetlerinden hakkıyla yararlandığı gözükmektedir.
1939 yılında II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Yerköy ilçemize kurulan Un Fabrikası, Almanya’ya un ihracatıyla önemini tüm dünyaya göstermiştir.
Devamında gelen iktidarlar ise daha çok halkımızı en hassas noktasından ele alıp, din istismarıyla oy sömürücülüğü yapmış, ABD güdümlü politikalarıyla geçici bir ekonomik rahatlama görülse de Yozgat halkı verdiği oyun karşılığını alamamıştır.
Sonrasında gelen iktidarlar birbirileriyle temel atma yarışları yaparak umut tohumları saçsalar da, 1972 yılında kurulan Tekel Bira Fabrikası dışında tüten bir bacaya rastlanmamıştır.
12 Eylül ihtilali ardından Özallı yıllar biz Yozgatlıları oldukça heyecanlandırsa da, gerçekte Yozgat’ın ihtiyacı olan yatırımlar kısman gerçekleşmiş, Sorgun Azot Sanayi olarak temeli atılan fabrika, Yozgat Şeker Fabrikası'na dönüştürülerek ikinci bir fabrikanın bacası tütmüş, bazı kurumların işçi kadroları şişirilerek iki bin kişilik istihdam olanağı sus payı verilmiştir.
Ülkemizin son on sekiz yılına damga vuran Ak Parti iktidarı da tıpkı 1950 iktidarını taklit ederek muhafazakar Yozgat halkını kendi sinesine çekmeyi başarmış, kendi mağduriyetlerini daha çok öne çıkarmak suretiyle il merkezinde bulunan tek fabrikayı alkışlar eşliğinde yıkmayı marifet saymışlardır. Yıkılan, satılan ve yapılanlara baktığımızda AKP iktidarının Yozgatlılara ne kazandırdığı açık ve net olarak ortadadır.
Mevcut iktidarın Yozgat’a yaptığı en büyük yatırım, Çekerek Barajı'dır. Enteresan olanı ise, bu yatırımdan bırakın fayda görmeyi, en büyük kayıpları yaşayan da Yozgat halkıdır.
Akarsuyunu kaybetmiş, tarlaları istimlak edilen yöre halkı iş ekmek derdine düşerek memleketini terk etmiştir. Baraj havzasına kurulacak olan HES; Hidro Elektirik Santrali’nin bölgeye kazandıracağı hiçbir şey olmadığı gibi etrafındaki tarım arazileri de işlevsiz hale gelecektir.
15 Temmuz sonrasında “büyük şehir merkezlerindeki askeri birliklerin dağıtılması” gündeme geldiğinde Yozgat halkı bir kez daha umutlanarak, Yozgatlı STK’lar tarafından “Yozgat Acemi Birliği İstiyor” adıyla imza kampanyası ve hemen akabinde “Yozgat Başkomutana Gidiyor” yürüyüşü
Başlatılmış, yürüyenler menziline ulaşsa da başta Yozgatlı siyasiler bu amacın gerçekleşmemesi için tüm imkânlarını seferber ederek yüzde yüz başarı elde etmişler, Sözde Ankara’da Yozgatlıları temsil eden Federasyonlarımız da siyasilerimizin arkasında kale gibi durmuşlardır.
Günümüze gelindiğinde, iktidar partisi son seçimlerde Yozgatlıları oyalama ve aldatmanın bedelini iki milletvekili kaybederek, Belediye seçimlerini de kıl payı kazanmıştır. Özellikle son günlerde şehrimizi boş bırakmayan siyasilerimiz her gün bir yerlerde boy gösterip poz vererek yeni umutlar dağıtma, “seçim vaatlerini” hatırlatan mahalli basına cevap verme gayretine girmişlerdir. Seçimler öncesi siyaset merkezi haline dönen Yozgat, bakanların üst düzey bürokratları verdiği sözler unutulmadı.
Yozgat’ta değişmeyen tek şey; Cek-cak edebiyatı. Yozgatlı artık bu sözlere kanmıyor, inanmıyor. Yönetimde olan kişilerin şikayet etme hakkı yoktur, çözüm üretmek zorundadır. Yozgat’ın acil çözüm bekleyen sorunları gün geçtikçe büyüyor Yozgat halkını umutsuzluğa düşürüyor.
Velhasılıkelam Yozgat cephesinde cek var, cak var umut yok.
Tüm hayallerinizin gerçeğe dönüşmesi dileğiyle.