SEVERİM Fox TV’yi. Yayınlarını ilgiyle ve beğenerek izlerim. Ama haber programlarında diğer kanallarda olduğu gibi önemli bir anlatım bozukluğu yapıyorlar. Sık sık “yazılı basın” ifadesini kullanıyorlar. Basın sözcüğünün temel anlamı, “gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü” demektir. Yazısız basın olmaz ki zaten. Bu yanlışlığı vurgulamak için birkaç kez ileti yolladım kanala. Ama aldırış eden olmadı. Aynı yanlışı sürdürüyorlar.
Türkçeyi yerinde ve doğru kullanmak, hepimizin duyarlı olması gereken bir konu. 
Yıllar önce anlatım bozuklukları konusunda bir araştırma yaparken basın yayın organlarında ilginç örneklere rastlamıştım. Bir kitapçık olarak düzenlediğim bu anlatım bozukluklarından bazı örnekler vermek istiyorum. Her biri gerçek olan bu anlatım bozukluklarını sunarken etik bulmadığım için yaratıcılarının adını vermiyor ve yorumu size bırakıyorum:
Televizyon sunucularından:
Ayakta zor durmakta zorlandı.”
“Geçenlerde gazetede bir açıklama duydum.

 Futbol yorumcularından:
Futbolcunun sol ön ayağı ceza sahasının dışındaydı.”
“Beşiktaş, son zamanlarda oynadığı en iyi oyunlardan birini oynadı
.”
Ses sanatçılarından: 
Saçlarımı yüzde doktan herkes beğeniyor.”
“Bu konser, hem ülkemiz hem de Türkiye açısından çok önemli.”
“Şarkının büyük bir bölümünde darbuka ve ben söylüyorum.”
“Ben insanları tanımadan infazsız yargı yapmak istemiyorum
.”
Gazetecilerden: 
Bizim içinde bulunduğumuz helikopter ölüm tehlikesi geçirdi.”
“Küçük Begüm, her akşam öldürülen babasının işten çıkıp eve gelmesini bekliyor.

Mahkeme tutanaklarından:
En genç oğlunuz, hani şu 20 yaşında olan, kaç yaşındaydı?”
“Kaç kere intihar etmeyi başardınız?”
“Resminiz çekilirken orada mıydınız?

Ünlü yabancı romancılardan:  
Saat on bir, diye tekrarladı dilsiz adam.”
“Onu görünce ihtiyar zencinin yüzü bembeyaz kesiliverdi.”
“Öldüğü günden beri onu hiç görmedim.”
“İhtiyar adam, parkta gezinirken ellerini arkasına kavuşturmuş gazete okuyordu.

Örnekler daha da çoğaltılabilir. Ama sözü fazla uzatmaya gerek yok. 
Düşünce ve duyguları sözle anlatmak, özellikle de yazıya dökmek çok dikkat gerektiriyor. Söz uçup gidiyor, ama yazı kalıyor. Söz uçup gidiyor diye özensiz konuşalım demiyorum elbette. Ama yazılarımızdaki anlatım bozuklukları bir bumerang gibi dönüp dolaşıp kolayca bizi bulur. Benden söylemesi.