SORGUN Belediyesi'nin Nevşehir Turist Rehberleri Odası ile birlikte düzenlediği etkinliğin, Yozgat da bir parçası oldu. Bir grup rehber, gezi programına dahil edilmesi düşünülen Yozgat'ın tarihi ve turistik bölgelerini gezip, görmek, tanımak üzere geldi. Belediye, Saat Kulesi, Çapanoğlu Büyük Cami, Milli Park Çamlığı gezdiler, gördüler gittiler. 

Yozgat'ı tanımak, gezilecek, görülecek mekanlar hakkında bilgi edinmek üzere gelen rehber grubundan en azında bir kaçının bir dahaki sefer gelişlerinde beraberlerinde turist kafilelerini de getirirler, umudunu taşımak istiyorum.

Zira, Yozgat'ta turizm sektörünün gelişmesi, turistin gelip konaklaması, tarihi ve turistik alanları ziyaret etmesi gibi ortak bir düşüncemiz yok. Yapılan çalışma 'Dostlar alışverişte görsün!' türünden. Yozgat'ı sadece belirli bir alandan ibaret görmek suretiyle turizm sektörünü geliştirmek, turisti bu bölgeye çekmek mümkün değildir. 

Sorgun Belediyesi'nin ilçede turizmi geliştirmeye yönelik yaptığı hamleye, kıyısından kenarından dahil olmak yerine, Yozgat'ın tüm yerleşim birimlerini kapsayan, ziyaret edilebilecek tarihi ve turistik alanların belirlenip, bunun üzerinde nelerin yapılabileceği belirlenerek, bir yol haritası çizilmesi gerekir. Yozgat kendisini çamlık ile, Sorgun kaplıcalarıyla, Sarıkaya Roma hamamıyla, Akdağmadeni tarihi evleri, salebiyle, Aydıncık Kanyon ile Çekerek barajla kendisini sınırlarsa, turisti bir görür, bir daha göremezsiniz. Turist hem gezecek, hem de güncelini yaşayacaktır.

Yozgat eğitim, termal, sağlık, otantik, tarihi, doğa, spor gibi daha bir çok alanda turizmin cazibe merkezlerinden birisi olabilir, olmalıdır. Kapadokya ile Hattuşaş arasında yer alan Yozgat, turizm sektöründen sıfıra yakın bir düzeyde pay alıyorsa, bunun oturulup, düşünülüp, soruna ciddi bir teşhis konulması gerekir.

''Rehberler geldi, Yozgat'a hayran kaldılar. Bundan sonra da turistleri getirecekler!'' düşüncesiyle hareket ederseniz, hayaller gerçek olmaz.