Adı üstünde Türbeleri Koruma ve Yaşatma Derneği… Levhalarındaki, koruma kelimesine uygunluğu Eyüp Sultan Camisi yanında bulunan türbe ve mezarlarda göremedim..! Kimi mezarın başları kırılmış, bazıları yan yatmış, işin en acı yönü de atılan çöpler… Öncelikle derneğin kendi levhasına bir bakması gerekmektedir. Gereklidir çünkü; önce kendine bak, sonra etrafına dersek herhalde abartmamış oluruz… Geçmişe saygı, geleceğe, mevcut olana saygıdır. Vatanımıza duası ile çalışmalarıyla hizmet etmiş merhumların, ebedi evlerinin dışlarını (mezar taşlarını) korumak, temiz tutmak ilgili birimlerin görevidir. İki işçi görevlendirip, mezar taşları arasında dolaştırmak o kadar zor olmamalıdır. Emin olunuz mezar taşları arasında, pet şişeler, çöp poşetleri, mısır somakları, gelişigüzel atılmıştır. 
Her gün binlerce yerli ve yabancı turistlerin güzergâhı olan Eyüp Sultan ve hemen yanındaki, yüzlerce mezarın temizliğine özen göstermemek biraz ayıp sınıfına girer… “Temizlik imandandır.” söylemi boş laf değildir, olmamalıdır… Temiz tutulan tek yer; Eyüp Sultan Hazretlerinin hemen bitişiğindeki, 5 – 6 mezardır. (Lala Mustafa Paşa ve yakınları) Avlu duvarını çıktıktan sonra ki mezarlar bakımsızlıkla yüz yüzedir. Mehmet Said Paşa, Necip Fazıl Kısakürek, Fevzi Çakmak, Ziya Osman Saba, Hüseyin Hilmi Işık, Ahmet Haşim, Ahmet Kabaklı, Gani Turanlı vs… Bir yığın şair, gazi, gazeteci – yazar o bölgede meftunlardır. 
Ataya saygı başlıca mirasımız olmasına rağmen, bu mirasa sahip çıkan kuruluşlarımız (Belediye, Koruma dernekleri, muhtarlıklar) vurdumduymazlıklarını sürdürmektedirler. Çoğu köy mezarlıkları ottan, yılandan geçilmez. Kişilerin bir gün kendilerinin de  o kara toprağa girecekleri akıllarına gelmez..! Tembellik mi desek, ilgisizlik mi desek, hangisini desek yerini bulur… Geçmişin, geleceğin aynası olduğu bilincine erişmemiz için galiba çok zamana ihtiyaç olacaktır… Saygı insan olmanın temelidir… Ecnebilere bakıp da, mezarlık kültürü diye bir nesnenin de olduğunu belleklere kazımanın zamanı geçmişe benziyor…