"Su uyur ama düşman uyumaz” sözünü doğrular mahiyette çevremizde sıkıntı verecek gelişmeler yaşanıyor. Büyük devletlerin politikalarında tesadüf sözcüğü geçerli değildir. Önceden planlarını yapar ve uygulamaya koyarlar. 
COVİD 19 virüs salgını nedeniyle kamuoyumuzca gündemin son sıralarına itelenmiş olan Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’de ki sorunlar el altından daha da güçlendirilerek bizi hareketsiz bırakmak için oldubittiye getirilmek isteniyor.
ABD İran’a karşı tedbir almak bahanesiyle geçen yıl başlattığı bu yılda devam eden bir yığınak peşinde. Bu bölgedeki asker sayısını her ne kadar düşürüyoruz deseler de yüz binlere çıkarmak, ayrıca gemi takviyesi ve Patriot Savunma sitemi ile desteklemek çalışması içinde.
Bunların yanında askeri harekâtlarla engellediğimiz PKK devleti kurulması çalışmasını da devam ettirmekte ve PKK’ya düzenli ordu kurdurmak için yoğun çalışma içinde.
Muhtelif yazılarımda ABD’nin, Irak ve Suriye Coğrafyasını iyi kullanarak Türkiye’yi çevirme çalışması içinde olduğunu yazmıştım. Orta Doğu’da bu oyunu kurarken Doğu Akdeniz’de de, haçlı zihniyetini hiç bırakmayan Avrupalılarla bir başka oyun kurma çalışmaları içinde. 
Bilindiği gibi Yunanistan Girit ve Suda körfezinde ABD ye asker konuşlandırması için yer vermişti. Ayrıca Dedeağaç’ta da ABD güçlerine kucak açtı. Yani Edirne’mizin hemen dibindeki yerleşim yerine ABD askeri konuşlandırma ve ileri teknoloji üssü kurma çalışmaları var.
İngiltere, GKRY destek olmak amaçlı Kıbrıs Ağratur üssüne 6 adet F 35 savaş uçakları konuşlandırılmıştı. Fransa, Mısır, Yunanistan ve İtalya ise GKRY ne destek vermeye devam ediyorlar. AB ülkeleri de Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ki çalışmaları ve KKTC ne destek verilmesini kınayan bildiriler yayınlıyorlar.
AB ülkeleri COVİD 19 Virüsü konusunda bildiri yayınladılar ve “Türkiye eylemlerini (Doğu Akdeniz’de ki sondaj çalışmalarını) sonuçlandırmaları için AB’nin yaptığı sayısız çağrıya halen cevap vermemiş olmasından üzüntü duyuyoruz.” Dendi.
Doğu Akdeniz’de Türk varlığına ve Libya da bulunan Türk unsurlarına karşı olan Fransa, BAE, GKRY, Yunanistan, Mısır’da bizi uyaran açıklamalar yapıyorlar. Bu açıklamalara Dış işleri bakanlığımız “Doğu Akdeniz’le hiç ilgisi olmayan BAE’ni diğer ülkelerle bir araya getiren Türkiye düşmanlığından başka bir şey değildir. Bu ülkenin hem bize hem de Libya’ya karşı sabıkası bellidir. Barış Pınarı harekâtımızla Suriye’de bir terör devletçiği kurma emellerine ağır bir darbe vurduğumuz Fransa’nın ise, bu ruh hali içinde Türkiye’ye karşı oluşturulan şer ittifakının hamiliğine soyunduğu anlaşılmaktadır.”,  “Takip ettikleri politikalarla bölgesel kaos ve istikrarsızlık peşinde koşan, halkların demokrasi ümitlerini darbeci diktatörlerin fütursuz saldırganlığına kurban etmekte beis görmeyen, ancak hesapları Türkiye tarafından bozulduğunda hezeyana kapılan bir grup ülkenin ikiyüzlülüğünün ibretlik bir örneğidir” diye gerekli cevap verdiler.
Dışarıda bu gelişmeler olurken içeride de kargaşa çıkarmak için fırsat kollayanları da unutmamak gerekir.
Büyük küçük fark etmeden düşmana karşı uyanım olmak dileğiyle…