YOZGAT'ta özellikle Bürokraside bir sorunu çözmek, sorunun sorun olmaktan çıkartılmasına katkıda bulunmak öylesine zor ki... Çoğu  zaman diliminde, 'Yozgat'ın Türkiye Cumhuriyeti kanunları ve yönetmelikleriyle yönetilmediğini' düşündüğüm bile olmuştur. Bu düşüncemi de 'O kanun veya yönetmelikte Yozgat var mı?' sorusunu yönelterek yansıttığımda, karşımdakinin şaşkınlığını gidermek üzere 'Eğer kanun ve yönetmenlikte Yozgat dahildir veya hariçtir denilmiyorsa, uygulama uygulayıcının keyfiyetine kalmıştır' izahatını yapıyorum...
Durum çok basit. Yozgat Çamlığı'nda bir yasak var ise herkes buna uymalı, imtiyazlı kişiler olmamalı. Bu bir alıntıdır ama konumuza mihenk taşı niteliğindedir. Kapalı mekanda sigara içmek yasak. Bu yasağa kurum çalışanları uymuyorsa, vatandaşın uymasını beklemek keyfiyetten ibaret olmaz mı?...
Yozgat dışındaki uygulamalara bakınca, yukarıda bahsettiğim 'yasak' anlayışının bize özgü olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Burnumuzun dibinde Hattuşaş var, Kapadokya var. Bizde Kerkenez dağı mevcut, Roma hamamı var. Oralarda serbest, bizde yasak!. Kerkenes dağının yolunu yapmıyoruz, 'turistler gelir, zarar verir' diye. Koruma refleksimiz 'yasak' ile sınırlı...
Diğer illerde de milli parklar var. Turizm merkezi. Ama Yozgat'a gelince 'yasak gardaş' modu hakim. Kime yasak, yetkililer, ilgililer, görevliler dışında herkese yasak. Çamlıkta piknikler yapılsın, ateşler yakılsın denilmiyor. En azından belirli günlerde, dönemlerde gerekli özen gösterilsin, halkın yürümesi, dinlenmesi, serinlemesine yönelik önlemler alınsın. Trafik akışını bile düzenlemeyi beceremeyenlerden, çok şey istediğimizi biliyorum. Ama ne yapayım, siz söyleyin!...