12 Eylül 1980 ihtilalinin yıl dönümü münasebetiyle yazılı bir açıklama yayımlayan MHP Sorgun Belediye Başkan Aday Adayı Tahir Demirel, 12 Eylül’ü anlamak için isimlere de bakmak gerektiğini belirterek, ülkücü şehitlerin verdiği mücadeleyi anlattı.
Demirel; “Mustafalar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar” diyen ve nişanlısına, sevdiğine mutlu bir yuva kurması için Cenab-ı Allah'a dua ederek arkasında mektup bırakan Pehlivanoğlu'nu bilmek gerekir. Son günlerinde köydeki anasını rüyasında gören Kerse'yi unutmamak gerekir ki: “Ölsem de ben ölmem, varın siz anlayın!” diyen sözlerini, “İlay-ı kelimetullah!” diyen diller lâl olmaz. Allah diye inleyen güller solmaz. Tekbir getiren, teşbih eden güller solmaz. “Susmayacak Hakk'ın dili!” dörtlüğünü ezberlemek gerekir. Görevli sorar: “Son bir arzun?” Güler. Görevli hiddetlenir: “Sana son arzunu soruyom sen gülüyorsun.” Ve cevap verir: “Beni öldü bileceklere gülüyorum. Temizim, pakım, Allah'ıma kavuşuyorum.
Daha ne isteyeceğim? Hazırım ben.” diyen Orkan'ı ağlamadan anmak mümkün değil. İdam ipine giderken bir bayrak ve Kur'an-ı Kerim'i isteyen Baktemur'u ve canını almak isteyen cellatların bunu iki kez yapmalarını ben nasıl unutayım. “Ya ölmeden öldüler” diyerek işkenceyle Başbuğumuzu suçlamaya kalkışıp iftira atmak isteyenleri ve bu durum karşında imanlarına ve ülkülerine yenilmeyen Duracık'ı, Esendağ'ı ben nasıl unuturum. Ya 3 gün cezaevinde kalıp onu savunacak bir avukatımız bile olmayınca yanlışlıkla öldürülen Karakaş için ben ne yapayım. İnfaz edileceği zamanı tam olarak bilmediği için adeta ölüm orucunda gibi ağzına su bile koymayan şehidimi ben nasıl unuturum. Hele ki bunun sebebini öğrendiğimde imanımdan şüpheleneceğim aklıma bile gelmezdi. Öldükten sonra vücuttan bazı dışkılar çıkar ya işte Fikri Arıkan, dünya hayatının son bulacağı bir anda bile abdestini koruma gayretiyle hareket etmiş, cellat sandalyesini tekmelediğinde vücudundan hiçbir dışkı çıksın istememişti. Bu asalet, bu terbiye, bu tevekkül, bu iman kolay rastlanabilir bir durum değildir” dedi.
“Dün Ülkücüleri kötülemeye çalışanlar, öldürenler bugün Ülkücülük üzerinden geçinmesinler. Kahpelikler içinde davadan bihaber dava güdenler  asıl 12 Eylülde ölmeyenler şimdi ölüyorlar kendinden sandıkları ellerle boğularak” diyen Demirel, şunları kaydetti:
“Karar mercileri vebal altındasınız vicdanları rahatlatarak davaya ve size yakışanı hak ve hakkaniyet ölçüsünde gözeterek karar almalı ve uygulamalısınız. Dünü yaşamayıp bugünü bilen nesil bu oyunları çok iyi biliyor, hiç kuşkunuz olmasın. Herkes hasap gününde Hakkın Huzurunda hesaplaşacaktır.Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi “ Yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişirsen; hem yolunu kaybedersin, hem dostunu” Ne sizi, ne de kahpe eylülleri unuttuk. Unutmak tükenmektir.”

Editör: TE Bilişim