Yeri gelir cephede, yeri gelir çalışma hayatında fedakarca ülkesi için çalışır.
Kapitalist nizamda, ağır çalışma koşulları altında ezildiği de olmuştur, ülkedeki siyasi çarpışmalarda kullanılan da…
Çanakkale gibi önemli bir harpte gençler şehadet şerbeti içerken, 12 Eylül ve öncesindeki siyasi olaylarda da sokaklarda harcanan hep gençler olmuştur.
Gençler günümüzde bazı konularda mutsuz, umutsuz ve tedirgindir.
Bunların en başında yapılan sınavlara güvensizlik, devlet kurumlarına işe yerleştirme gibi konular gelmektedir.
Türkiye’de yeterli diploması olmayan insanların bir saat içinde devletin zirve kurumlarında işe başladıklarını görüyoruz.
Öte tarafta yüksek lisans yapmış gençlerin, sıradan memuriyetlere atanabilmesi için yıllardır verdikleri mücadele var.
Geçmişte çalınan sınav sorularıyla işe yerleşenler, her ne kadar 15 Temmuz’dan sonra temizlense de, halen artık ve kalıntıların büyük bir huzur ve vicdan rahatlığıyla görev yaptığını görüyoruz.
Gençler önceki gün bir kurumda yapılacak sınav için başvuru evrakları  toplamaktaydı.
Evrak hazırlayanlar “Bizi almayacakları kesin de yine de girelim” türünden cümleler kurdu.
Sahi neden gençler böyle düşünüyor?
Bu ülkede milletvekili tanıdığı olmayan gençler neden başvurdukları pozisyonlara alınamayacaklarına kesin gözüyle bakıyor.
Neden sınava dahi girmeden ‘alınacaklar belli’ psikolojisi oluşuyor?
Türkiye bu noktadan ne zaman kurtulacak, gençler ne zaman yeniden geleceğe umutlu bakacak?
Gençleri sadece seçim sürecinde kendileri için propaganda aracı olarak görenlere ahirette bir vebal var mıdır acep?
Daha yazılacak çok şey var da şimdilik bu konuya burada nokta.
FOTOĞRAF İYİ DE…
Fotoğraf iyi de, mübarekler siz nerelerdesiniz ki?
Şurada seçime sayılı günler kalmış, daha halk sizi tanımıyor bile.
İsminiz nedir, ne işle meşgulsünüz, Milli Görüşçülerin bu seçimlerde amaç ve hedefleri neler?
Bunları Yozgatlı vatandaşlara ne zaman anlatacaksınız?
Ayrıca sizin Cumhurbaşkanı adayınız da var.
Seçimlere kendi adaylarınız, kendi partiniz ile katılıyorsunuz.
Öyleyse rahmetli Erbakan Hoca’nın söylediği gibi “Heyecan, heyecan, heyecan!..”
Seçim öncesi heyecan duyarak, atağa geçmezseniz umduğunuzu bulamazsınız.
Saadet Partisi’ni henüz sahada göremedik, gördüğümüz gün yine yazar, yine konuşuruz.

SEKİZ İSİM GARANTİ…
Yozgat’ın dört milletvekili var, yeni sisteme geçilmeseydi üç vekili olacaktı.
Dört vekilliğe talip olan siyasileri dinlediğimizde, sekiz milletvekilinin meclise garanti gideceğini düşünüyoruz.
Bu iş nasıl oluyor diye soruyorsanız, şöyle oluyor.
AK Parti hedefini 4-0 olarak belirledi ve yine 4-0 olarak seçimi kazanacağını söylüyor, çok iddialı olduğunu belirtiyor.
MHP cephesini dinlerseniz onlar da bir vekilliğin zaten garanti de, ikinin de olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu anlatıyorlar.
İYİ Parti cephesi rakamlar, hesaplar ve teveccüh ortada tezini ileri sürerek bir milletvekili çıkarmamız garanti diyorlar.
CHP ise Millet İttifakının oylarıyla, bir vekil çıkarılabileceğini, İYİ Parti’den daha fazla oy almaları durumunda bir vekil elde edeceklerini vurguluyorlar.
E, hepsini topladığınızda da sekiz milletvekilinin meclise gittiğini görüyorsunuz…
Keşke Yozgat o kadar büyüse, gelişse de sekiz değil, on sekiz vekil gönderebilsek.
Haydi selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Tarımsal projelere ağırlık vereceğini anlatan vekil adayını.
*Görüştüğü seçmenleri ikna ettiğini ve oylarını alacağını savunan adayı.
*Tempolu ve iddialı çalışan deneyimli siyasetçi ve milletvekili adayını.

Editör: TE Bilişim