Her yeni mevsim yeni yeni umutları getiriyor mu bilinmez fakat biz yine de yeni bir umutla bakmayı tercih ediyoruz.
Yozgat içinse kaygılar, beklentiler, talepler neden yeni bir umut olmasın ki…
O yüzden Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salih Karacabey’in görevini devraldığı törenin haberini gazetemizde ‘Yeni Umut’larla birleştirdik!
Gidene vefa gelene, göreve talip olana, talepkar olana yaren olmak tüm mesele.
O yüzden önce Prof. Dr. Tamer Uçar’a ve mesai arkadaşlarına teşekkür etmekle başlamalı işe.
Nitekim Bozok Üniversitesi’nin yeni rektörü Prof. Dr. Salih Karacabey olmasını gerekeni hatta fazlasını yaptı teşekkür ve vefa noktasında.
Sayın Uçar’a emeklerinden dolayı Yozgatlılar olarak bir teşekkür borçluyuz.
Öncesinde İnci Varinli’yi de unutmadan…
Öyle veya böyle bir şekilde o göreve tek başına gelmediler. Birileri seçti, birileri atadı…
Bu hakikatleri gözden kaçırmadan günahı ve sevabı ile kabullenmeli geçen süreci.
Peki ya bundan sonrası?

“BULANMADAN, DURU BİR HALDE…”

Karacabey, adaylığını açıklamadan önce çizgisi ne ise sonrasında da aynı çizgide yol alan bir akademisyen görüntüsü verdi.
Nitekim dünkü devir teslim töreninde de bu ahvali ile çıktı karşımıza…
En az Tamer Uçar kadar hassastı…
Konuşması sırasında oldukça ince mesajlar verdi.
Mesela kurum nezaketinden bahsetti.
Rektör adayı olduğu süreçte o dönemin rektörü Tamer Uçar’dan fakülte dekanlarını ziyaret için izin istediğini ve karşılığında aldığı olumlu yanıttan bahsetti.
Burada karşılıklı nezaket çerçevesinde başlayan bir sürece değindi Karacebey.
Devamında sorumluluklardan bahsetti. 
Yozgat ile üniversitenin kaynaşması gibi bu güne kadar bir türlü gerçekleşmeyen bir zarurete dikkat çekti.
Ve ekledi; “Burada Yozgat basını dahil hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var.”
Devamında; ‘Bu güne kadar yapılan hizmet var, gayret var’ diyerek görevi devraldığı ismi onura etti… 
‘Hizmetlerin artması önceliğimizdir’ mesajı verdi.
Şu ifadesi de oldukça manidardı: 
- Hizmet felsefesinde kesinlikle geçmişe takılıp kalmayacağız, geriye bakmadan ilerleyeceğiz…
Yozgat’ta oluşan/oluşturulan suni gündemlerin, kısır ve gereksiz tartışmaların ana sebeplerinden biri de bu değil mi?
Doğru tespit!
Bozok Üniversitesi’nin geçmişinde unutulmayacak hakikatler zaten ortada.
Üniversitenin yakın geçmişine şöyle bir göz attığında kimlerin hangi amaçla üniversitenin neresinde olduğunu pekala görecektir.
O yüzden bu güne dair detaycı olmamak gerektiğini düşünüyorum.
- Dünya, zaman, hayat zaman akıp gidiyor. Tüm mesele bulanmadan, duru olarak, arı olarak hizmet kervanında yer almak… İnşallah bu gayretle çalışacağız…
Rektör Prof. Dr. Salih Karacabey’in konuşmasında alt çizilecek bir bölüm daha…
Bozok Üniversitesi’nin olduğu kadar bir insan hayatının da fazlasıyla ihtiyaç duyduğu bir hakikat değil mi tüm bunlar?
Sonlara doğru 4 yıllık sürenin kısalığına işaret etti Karacabey.
Zira görevi devraldığı Prof. Dr. Tamer Uçar, hemen yanı başında canlı örneği.
Uçar da bizatihi bu durumu ifade etti. 

YENİ UMUT YENİ REKTÖR

Bana göre Bozok Üniversitesi’nin şehre, şehrin de Bozok Üniversitesi’ne bakışı oldukça önemli.
Zira bakan görür hakikati ile konuşacak olursak kimi zaman yöneticiler görünmez olduklarına inanırlar. Ya da bir şekilde inandırılırlar.
Bozok Üniversitesi de bu inandırılmışlığın kandırılmışlığını zaman zaman yaşadı.
Bu sebeptendir ki yöneticilerin istikameti istemeseler de farklı cenahlara doğru oldu.
Bu yüzdendir ki Bozok Üniversitesi eşittir Yozgat diyemiyoruz.
Çünkü hala Üniversite-Yozgat arası bir kaynaşma köprüsü kurulmadı/kurulamadı…
Eksikler tek taraflı üniversite istikametinden değil elbette.
Bizim yok mu?
Vatandaş olarak, STK’lar, siyasetçiler, işadamları, basın, hülasa Yozgatlılar olarak…
Bakış açısındaki farklılıklar her yeni yönetimle yeşeren umutların üzerine yağmur yerine çamur yağmasına neden oldu.
Sayın Karacabey’in de ifade ettiği gibi geçmişe takılmadan, bakmadan yürümek lazım.
Özellikle de Yozgat’ta…
Yeterince geçmişe takılan insan var etrafta.
Geçmişin hakikatlerini (hataları, eksikleri, iyileri, kötüleri, yanılmışlıkları vs…) unutmadan, geleceğe dosdoğru bakabilmeli.
Bunun için ciddi ve sağlam bir irade şart!
Bozok Üniversitesi gibi şehrin umudu, beklentilerin vebale dönüştüğü, bir kurumun yöneticiliği koltuğuna oturmak demek yeni bir umudun da temsilcisi olmak demek!
O yüzdendir ki bu güne dair en samimi ifadeyi kullandık: yeni umut…
Dileğimiz ve duamız; yeni dönemin gerek yeni rektörümüz Sayın Prof. Dr. Salih Karacabey nezdinde üniversitemize ve Yozgat’ımıza yeni umutlar getirmesidir.
Sözü fazla uzatmaya gerek yok, nasıl olsa daha çok konuşacağız…
Şimdilik en bildik söz: Allah hayırlı, uğurlu eylesin…
Editör: TE Bilişim