BİR devletin kurulma ve devamını sağlamada en önemli unsur silahlı kuvvetlerdir. Bu nedenle devletin korkusuz yaşaması için silahlı kuvvetlerinin güçlü ve donanımlı olması ve milletinin duygu düşüncesi ve inancını taşıması gerekmektedir.
Silahlı kuvvetler içinde bazı dönemlerde milletinin duygu ve düşüncelerini taşımayan insanlar çıkabilir. Milletin düşüncesinin tersine kendini yönlendirenlerin istediği eylemleri de yapabilirler. Bu topyekûn silahlı kuvvetlerin tamamının aynı yanlışın içine düştüğünü göstermez. 
Güçlü, donanımlı ve siyasete karışmayan silahlı kuvvetlere sahip devletlerin caydırıcılık özelliği daha fazladır.
Yazdıklarım ve daha da yazılması gerekenler Türk Milleti ve Türk devleti için daha da önemlidir. Çünkü Türk milleti asker millettir. Türk milleti ordusuna “Peygamber ocağı” olarak bakar, öyle konumlandırır ve değer verir.
Bizim ordu-millet özelliğimizi bilen dâhili ve harici bedhahlar Silahlı Kuvvetlerimiz üzerinde yıkıcı düşünceler üretirler.
Ordunun düşünce, inanç ve disiplin silsilesini bozmak için çaba sarf edip propagandasını yaparak itibar kaybına uğratmak için yoğun çaba gösterirler.
Silahlı Kuvvetlerin içine fikir ayrılıkları, din ve mezhep farklılıkları düşüncesini sokmaya çalışarak İnançların rahat etmesini sağlayan “laiklik” sisteminin çökmesi için gayret gösterirler. Bu ihanet gerek 12 Eylül döneminde gerekse 15 Temmuz FETÖ darbesi sırasında görülmüştür.
Silahlı Kuvvetlerin önemli unsuru olan subaylarını milletinin fikir ve düşünce çizgisinden ayırıp bir başka gücün veya devletin çizgisinde hareket etme noktasına taşımak isterler. Yine bu da yakın zamanda olan 12 Eylül ve 15 Temmuz FETÖ darbesinde yaşananlarla ispatlamıştır.
Böyle sakat düşünceyi taşıyanlar önceleri Silahlı Kuvvetler ve onun şerefli subayları için yoğun bir kara propaganda kampanyası başlatırlar, yazılı ve görsel basını da bu yönde kullanarak amaçlarına ulaşmaya çalışırlar. Silahlı Kuvvetleri ve onların değerli komutanlarını kendi istedikleri çizgiye getirmek için ellerinden geleni yaparlar.
Bu iktidar döneminde dayanağı dışarıda FETÖ terör örgütünün zaman ve fırsat bularak “Sarıkız” “Ay ışığı” “Ergenekon” vs. gibi kumpaslarında yaptıkları gibi silahlı kuvvetleri moral olarak çökertip yapılacaklara tepki göstermeyen/gösteremeyen duruma getirirler.  Yani kuvvetli Psikolojik Harp yaparak orduyu ve ordusunu seven halkı kıpırdayamayacak hale getirirler.
Ordunun şerefli subaylarını dini duyguları zayıf olarak gösterirler ve bunun propagandasını yaparlar.
Daha korkuncu ordunun karşısına yeni bir silahlı güç çıkarmak için veya var olanı teçhizatla daha da güçlendirerek çıkarmaya çalışırlar.
Maksatları kendi düşünce ve ideallerini taşımayan, çağdaş ve Türklük değerlerini taşıyan orduyu kontrol altına almak veya etkisize hale getirmektir.
Hatta daha ileri giderek ordunun ve dolayısıyla Türk devletinin tüm mahrem bilgileri bulunan kozmik odaya girer aldıkları bilgilerle, dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un açıkladığı gibi değişik yerlerde gizli görevde olan yüzlerce Türk evladının ölmesine sebep olurlar. Kopyaladıkları bilgileri de ağababalarına teslim ederek ihtiyaç duyulacak zamanda kullanılmasını sağlarlar.
Değerli okuyucular, yazılanları bir yerlerden hatırlıyorum moduna girmeyiniz lütfen. Bu daha kahredicidir, uyuduğumuzu gösterir.
Bunlar yakın zamanda Türk Milletinin, Türk Devletinin yaşadığı uğursuzluktur.
Türkiye Kamuoyu olanları, sebep ve sonuçlarını ders olarak hafızasına yerleştirip bundan sonra bu ve benzeri oyunlara düşmemelidir.
Derin muhabbetle.