İçimdeki derin boşluğu keşke görebilseydin küçüğüm.
    Gençliğim elden gidiyor, sevdiklerim bir bir tükeniyor ve ben bu çaresiz iklimde daha ne kadar yaşayabilirim böyle? Bilmiyorum küçüğüm.
    Neye uzansam ve neye sarılsam gün geçmiyor ki beni sırtımdasın vurmasın. Ömrümün içi çıkmış, yarınlarımın sonu son sahnesi kalmış ve ben yaşamak trenine geç kalmışım küçüğüm.
    Hüznümü  keşke anlayabilseydin, keşke burada, yanımda olabilseydin ve keşke hep bende, yüreğimde kalabilseydin küçüğüm.
    Ruhumu anlayan, kalbimi kökünden kavrayan melodileri beraber dinleyebilseydik ve keşke o uzun saçların göğsüme, başın boynuma değseydi, yaslansaydın gövdeme sonra sonsuz bir rüyada bu şarkıyı beraber dinleyebilseydik küçüğüm...
    Seni olmayan buraları sevmemi istiyorsun benden, gelmediğin yolları  neyleyim?
     Dudaklarının değmediği şekerleri çayımda bulmamı  ve nefesinden ısınmayan bardakları öpmemi istiyorsun benden, dudaklarının dudaklarıma, nefesinin nefesime değmediği seni (beni) neyleyim küçüğüm?
    Her ıstırabın bir sonu vardır elbet ve elbet bizimde bir sonumuz var küçüğüm ama ve lakin sonumuzu kestiremiyorum, mutluluk mu, hüzün mü baki kalacak bize?
    Sonra hep sılana gurbet mi kalacaksın? Yoksa sılama ben mi gurbet kalacağım küçüğüm? İnan bilemiyorum...
    Belki de sonu milyon açıklarda, milyon senaryolarda uzak iklimlerin filmi olacağız.
    Birileri ağlayacak, birileri mutlu olacak ve bizim ve bizden arta kalan her şey beyaz bir perdede, siyah ve beyaz hazin bir öykü olarak kalacak...
    Küçüğüm sonumuz muğlâk ve ironik gel gitlerde inanılmaz paradokslarda çalkalanıyor. Bütün bunları aklım almıyor ve elbette sende anlamlandıramıyorsun sonra çıldırıyorsun, sonra ağlıyorsun, ağlama emi...
    Bilirim gözyaşlarını, bilirim yalnız akşamları ve maalesef bilirim kavuşamayan o büyük aşkları.
    Şimdi lütfen sil gözyaşlarını ve unut bütün söylediklerimi.
    Çünkü aşkın girdabında neler yaşanır yalnız yaşayanlar bilir, yalnız sonu yaşarsak biliriz ve bu tecrübe için biliyorum nefesin kesiliyor, biliyorum kalbin kuş gibi çarpıyor.
    Ne olur, ne olur üzülme artık küçüğüm ve anla artık yaşarsak bileceğimiz bir son bekliyor bizi...
    Seni hep sevdim, hep seveceğim, benim canım küçüğüm...