TÜRKİYE'nin önemli tarım bölgeleri arasında, Yozgat ilk sıralarda yer alır.  'Tarım' denilince akla ilk olarak 'ekmek-biçmek' gelir. Ancak, tarım bölgelerinde hayvancılıkta önemli bir yere sahiptir. Sektörün bir parçasından farksızdır. Bir zamanlar, Yozgat'ta yetiştirilen büyük ve küçükbaş hayvanlar başta İstanbul olmak üzere diğer büyükşehirlerin hayvansal ürün taleplerini karşıladığını biliyoruz...
Yozgat'ta yaşanmış öyküler anlatılırdı, 'Babam' diye başlayıp, 'Beni iki sığırın sütüyle okuttu' şeklinde devam eden. Bir ceviz ağacı ile 5 çocuğunu okutan babaların yaşanmış öyküleri de mevcut. Şimdilerde hangi evin bahçesinde kaç tane ceviz ağacı vardır? Hangi evde iki baş öküz, sığır, koyun, keçi, tavuk kalmıştır? Bırakınız, şehir ile kırsal arasına sıkışmış yerleşim alanlarını, hangi köyde kaç evin bahçesinde ahır mevcuttur. Kaç tane evin avlusunun bir kenarında kümes vardır, kanatlı beslenir?..
Şu günlerde bir televizyon kanalında yayınlanan yarışma programının video görüntüleri dolaşıyor. 'Yeni doğmuş sütle beslenen sığır yavrusuna ne ad verilir? sorusu yöneltiliyor. Soruya iki genç 'Sıpa' yanıtını verip, 'Kuzu, Buzağı, Oğlak' seçenekleri üzerinde de git-gelleri bulunuyor. Sunucu böylesine basit soruya yanıt verilememesine üzülüyor. Diğer seçeneklerde sorulan yavruların kimin yavrusu olduğunu sorarak, seçenekleri daratmaya çalışıyor. Ama sonuç nafile...
Günlük gıda tüketim maddeleri arasında ilk sıralarda sıralanan et, süt, yumurtanın gündemimizden çıkartılıp, hazır gıda maddelerin soframızı süslediği günümüzde, genç nesillerin sığır yavrusunu 'sıpa' olarak biliyor olmasının neresi yanlış ki! Gençlerin ifadelerine göre, bu konular bile artık belgeseller içerisine alınıp, anlatılıyor muş! Varın ötesini siz düşünün...