SEHVEN yazılmış bir başlık değil, Sevken ölebiliriz.
Nasıl mı?... Anlatayım.
Evet Yozgat’ta sevken ölebiliriz, kimse hesap sormaz, hiç kimse de hesap vermiyor zaten. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir zihniyeti hakim.
Geçtiğimiz günlerde Yozgat’ı ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı hemşerimiz Prof. Dr. Taner DEMİRER Yozgat Şehir Hastanesiyle ilgili bazı gerçekleri paylaşarak, burada yaşanan sıkıntıları şöyle demişti;
“Hiçbir biyopsi yapılamıyor, kateter takılamıyor, diyaliz yapılmıyor, riski yüksek bahanesi ile anjiyo yapılmıyor, önemli ameliyatlar yapılamıyor. Birçok dalda uzman yok. Her hasta Ankara’ya sevk ediliyor. Allah aşkına bana söylermisiniz bu Yozgat şehir hastanesi niçin var, ne işe yarıyor, hangi hastayı tedavi ediyor?. Eski Yozgat Devlet Hastanesinden hiçbir farkı yok. Otelcilik ile hastanecilik çok farklı kavramlar. Hastalığına çare arayan hemşehrilerim adına çok üzgünüm. Kağıt üzerinde yapılıyor gösterilen tıbbi işlem ve müdahalelerin çoğu gerçekte yapılmıyor. Rönesans firmasını zengin etmeye devam. Durmak yok yola devam!!”
Biz Yozgatlılar bazı hadiseler başımıza geldiğinde bu tür sorunları bireysel olarak dillendirsek, feveran etsek de, sadece kişisel bir şikayet olarak algılanır, kişisel şikayetler de Yozgat pek gale kale alınmaz. Bu sebeple de Taner Beyin Yozgat Şehir Hastanesinde yaşanan sorunları açık yüreklilikle dillendirmesi, “muhalefet eleştirisi” gibi algılandı.                                                                                                                               Hemen akabinde iktidar partisi Yozgat il Başkanı Yusuf BAŞER Bey yazılı açıklama yaparak, Taner Demirer Bey tarafından yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığının altını çizerek; Şehir Hastanesiyle ilgili bazı istatistik rakamlar açıklayarak savunma yapmış, “şehir Hastanesi olarak hizmet verem binada 111 uzman Hekim, 19 pratisyen Hekim, 490 Ebe ve Hemşire, 198 Sağlık memuru, 127 İdari personel, 17 diğer personel, olmak üzere toplamda 767 çalışanıyla 7/24 hizmet vermekte olduğunu” vurgulamıştı.
Bu tartışmaların sürdüğü günlerde acı bir kaza meydana gelmiş, yaşananlar İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof Dr Taner DEMİRER’in açıklamalarını onaylar gibiydi.                                                                        Yozgat Akdağmadeni istikametinde Abdurrahmanlı köyü yakınlarında meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır yaralılar olduğu ihbarını alan 112 sağlık ekibi olay yerine gelerek yaralılara ilk müdahaleyi yapmış, önce Sorgun Devlet Hastanesine gelen ambulans buradan Yozgat Şehir Hastanesine hareket etmiş, burada kazazedelerin durumu değerlendirilerek, gerekli ekip ve ekipman olmadığı gerekçesiyle Bozok Üniversitesi Hastanesine sevki uygun görülmüşse de burada da gerekli teşhis ve tedavinin yapılamayacağı gerekçesiyle, kağıt üzerinde önce Nevşehir’e sonra da Kayseri’ye sevk ediliyor! 
Bu tür kazalarda saniyelerin bile ne kadar önemli olduğunu düşünürsek eğer, bu hastaların kurtulması mucizelere kalmış gibi. ALLAH yardımcıları olsun.
Acil müdahale edilmesi gereken kazazede dört hastane dolaşmıştı.
Gelelim iki siyasetçinin hastaneler konusundaki beyanatlarına. Yukarıda her iki açıklamaya da yer verdim. Varın kararı siz verin.
O kazazedelerden biri bizde olabiliriz.
Eğer ki kaza anında ölmediysek, bilinmesi acı bir gerçek, hayatımız sevki kader!
Hastane, hastane dolaştıktan sonra (sevken öldü!) Diye rapor yazacak değiller ya. 
***
Yozgat Sivil Toplum Halkla İlişkiler Müdürü Hakkı YURTLU kardeşim trafik kazasında ağır yaralandığını öğrendim. Daha iki gün önce birlikte sohbet ettik, şakalaştık. Üzüntümü tarif edemem. Rabbim acil şifalar versin. O mücadeleci bir yapıya sahiptir. İnanıyorum ki, bu badireyi de atlatacak. Bir dostumuzu daha kaybetmeye tahammülüm yok. Dualarımız seninle Hakkı yurtlu kardeşim.