MEVSİMLER dağlara, taşlara sevgi sıcaklığını cömertçe dağıtıyorsa. Sevdalı gönülleri de yakıp kavurarak. Deli gülleri coşturan Yaz’ı ne etmeli. Zemherinin kanları donduran ayazların yaşandığı Kış’ı. Suların coşup çağlayarak deli deli aktığı ve her tarafta rengarenk çiçeklerin açtığı aynı zamanda sıcacık Sevgi dolu Bahar ayları Yazın habercisi ise.
Ağustos ayında balta kesmez buzu, Sevgiyle yanan bağrına basarak yaşıyorsa. Gönüldeki narı, kor ataşı ne etmeli.
Teslimiyet sabrıyla erimeyen buzları eriterek. Aşılamayan gönül dağlarını yorulmadan sabırla azimle aşarak.
Sevgiyi de Sevgiliye eş ederek , muhabbeti gönüllerde gül bahçesi etmeli.
Kız annesinin hazırlamış olduğu güzel yemeklerden yiyerek karnını doyurdu.
Çok yorgundu, dinlenmeye ihtiyacı vardı. Çünkü ertesi günü daha da erken kalkıp işe gitmesi gerekiyordu, yapacak işleri çoktu. Onun için Namazını kılıp hemen yattı.
Tam uykuya dalacağı vakit ablası yanına yaklaşarak, “Hani şu beklediğin kitaplar… var ya, sanırım onlar geldi” dedi.
Kız hemen yerinden fırladı ve zarfı istedi. Ablası; “hemen mi bakacaksın, istersen yarin bak, yorgunsun“ dediyse de kız durur mu, hemen zarfı açtı. İşte, işte beklediği kitaplar gelmişti.....
***
Göndermiş olduğun kitapları aldım çok şükür hemen okumaya koyuldum. "Sari çiğdem"i yavaş, yavaş içime sindire, sindire okudum.
Okurken bende sizlerle bağda ağaçlardan meyve kopardım, yufkaya dürülmüş çökelek ve taze soğan yedim, kaynar çorbasıyla ağzım yana, yana arabaşı yedim, sizlerle ağlayıp sizlerle güldüm.
Diğer taraftan bir insanin başına gelebilecek en kötü olaylar sonucunda dahi yılmadan usanmadan mücadele veren ve her şeye rağmen. Allah’ına şükretmekten vazgeçmeyen ve her seferinde daha güçlü ve inançlı bir şekilde dimdik ayakta durabilmeyi başaran seni görünce kendimden utandım.
Her halükarda. Yaratana şükrediyoruz fakat yinede şükrümüzü yeterince yapmadığımızı yapamadığımızı fark ettim.
Bu kadarda olmaz denecek şeylerin ola bileceğini gördük ve Allah’ın izniyle her şeyin üstesinden gelinebileceğini gördük sayende. Rabbim senden sonsuz razı olsun.
"Sari Çiğdem"in hemen ardından.
"Düven dişleri"ni okudum.
Harika bir kitap olmuş.
Kitapta beni en çok Gül baharın.
Ahmet öğretmen için yazdığı mektup etkiledi. Okurken ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Birde Has, has Sarının Ahmet öğretmeni gördüğü anda oğlunu hatırlaması ve sonralarında onun kendi oğlu… olduğunu anlamasına rağmen onun hayatini yıkarım düşüncesi ile ona; "ben senin babanım" dememesi beni çok etkiledi.
Sevgiyi o kadar güzel ifade etmişsin ki.....
Yüreğine ve gönlüne sağlık Hamit abi. Yaratana emanetsin.
Selam ve dua’larımla.