GEREK Türkiye’de gerekse Yozgat’ta çoğu zamanımızı boş meselelerle öldürdüğümüzü görüyorum.
Yapılan tartışmalar, diyaloglar ve polemiklerin altındaki nedenlerin boşluğu bazen canımızı sıkıyor.
Gereksiz konulara harcadığımız enerjiyi lüzumlu işlere harcasaydık başka bir durumda olurduk.
Toplumda kendine belli roller üstlenen isimler, şirin gözükme adına yanlışı ve noksanı teşvik etmez mi?
İyi ve güzel diye sunmaz mı?
Bir de bunun yaptıkları alkış almaz mı?
Haydi ne yaparsan yap…
Millet ileriye giderken biz neden geriye gideriz ki?
Sorun bizdedir.
Kimse hükümettir, bakandır, vekildir gibi gerekçeler öne sürerek yalpa yapmasın.
İnsanlar daha hijyenik olanı isterken, sen pisliğin içine dönmek istiyorsan…
İnsanlar daha modern ve çağdaşını talep ederken, sen var olanı viran edip örene dönüş yapmak istiyorsan…
İnsanlar konforlusunu talep ederken, sen ‘bize insana yakışmayacak olanı gerek’ diyorsan.
Yönetilmen kolaylaşır.
İstek ve taleplerinin yerine getirilmesi basitleşir.
Böylece istek ve talebini karşılayanı sen seversin, o da seni sever.
Gül gibi geçinip gidersin.
Öbürü sana despot gelir.
Hatta bir gömlek fazla gelir.
Neticede kaybeden sen ve senin torunların olur lakin farkına dahi varamazsın.
Gündelik basit meselelerle uğraşacağımıza keşke ciddi konuların peşine düşebilsek…
Ama bunu isteyen ve arzulayan toplum olması birinci şarttır.
KADIN VE ŞİDDET
Türkiye’de eskiden beri kadına şiddet uygulanırdı sanırım.
Lakin bu kadar gündem olmazdı.
Bu kadar gündemi meşgul etmezdi.
Bunun nedeni kadının uğradığı şiddet karşısında çaresizliğiydi.
Başvurabileceği makamlar yoktu.
Sorununu anlatsa daha çok şiddet görürdü.
Son yıllarda devletin bu alanlarda yaptığı çalışmalar, şiddete uğrayan kadınları bir nebze rahatlattı.
Artık başvurabilecekleri makamlar var, onları koruyacak mekanizmalar söz konusu.
Keşke şiddet olaylar hiç yaşanmasa.
Lakin bazı yasalar ve anlaşmalar ile şiddete uğrayan kadını koruma düşüncesinin dışına çıkılıyor.
Aile bütünlüğünün daha çabuk bozulmasına ve dağılmasına yol açan uygulamalar mevcut.
Elbette bunlar o niyetlerle yapılmıyor lakin tatbikin neticesi böyle oluyor.
İnşallah bunlar da düzeltilerek uygun hale getirilir.
Kadına şiddet konusunda her erkeğin Müslüman olduğu bilinciyle hareket etmesi, meselenin çözümü için aslında yeterlidir.
Hele bir de hem Türk, hem Müslüman ise şiddet ile uzaktan yakından ilişkisi olmaması gerekir.
Çünkü mensubu olduğumuz milletin evlatları var oldukları tarihten beri kadınlara nasıl davranmışlar ortadadır.
Aynı şekilde dinimizin bu konudaki hükümleri, yasakları da herkesçe bilinmektedir.
Umarım bu konuların da geride kaldığı bir toplum düzenine kavuşuruz.
Haydi selametle…