TARTIŞIYORUZ.. Sosyal Medya hesaplarında. Sokakta. Caddede. Evde. Parkta. Konumuz, gündemimiz 'Nohutlu Tepe' isminin değiştirilmesi. Kimisi 'N'olmuş!' diyor, 'Yatırım gelmesi için bir işadamımızın isminin verilmesinde sakınca yoktur' diye devam ediyor. Kimileri, siyasi, ideolojik olarak konuya yaklaşım gösterip, 'kazanıp/kaybetme' döngüsünün kendisinde yarattığı  duygu yoğunluğunu dışa vuruyor.

Bilal Şahin isminin bir mahalleye verilmesine karşı çıkan oldu mu? Duymadım. Nohutlu Tepesi'ndeki tesislere verilmesine karşı çıkan oldu mu? Görmedim. Yani mesele Bilal Şahin'in isminin verilip, verilmemesi meselesi değil bu. Şehrin kimliğinin yok edilmesine yönelik atılan yanlış adımdan vazgeçilmesi konusunda yapılan öneridir. 'Yozgat' denilince akla gelebilen değerleri yok ederseniz, yarına 'kimliksiz' bir şehir olarak adım atmak durumunda kalırsınız.

Bugün Yozgat'ın Anadolu'nun en eski hastanelerinden birisi olan 'Memleket Hastanesi' binasını yıkmak suretiyle, bu şehrin dününü yok edip, bir-iki yıl öncesine taşımış oldunuz. Lise Caddesi'nin ismini değiştirdiğinizde, Yozgat Lisesi'nin ismini yok saydığınızda aynı kimliği yok edersiniz/ettiniz. Mesele Bilal Şahin'in veya bir başkasının ismine karşı olmak veya desteklemekten ibaret değildir. Kimse Bilal Şahin veya başka bir şahsın ismine karşı olduğunu sanmıyorum.

Nohutlu Tepesi, ismi verilmek istenilen veya verilen Bilal Şahin'den çok daha eskidir. Siz Geyik Tepe'nin ismini istediğiniz kadar değiştirin, Nohutlu Tepe'nin ismini istediğiniz kadar değiştirin. Ulusal ve uluslararası coğrafi bilgilerde hep aynı kalacaktır/kalmaktadır. Konu 'Bilal Şahin'e yakın olanlar/karşı olanlar' şeklinde değerlendirilerek, bir sonuca varmak mümkün değil. Bu bir yarışa dönüşür ki, yaptıklarınız kalıcı olmaktan çıkar. Bugün o isim, yarın başka bir isim şeklinde süreç devam eder...