GEÇTİĞİMİZ hafta tam dört günüm şehir hastanesinde geçti.
Allah kimseye dert verip derman aratmasın.
Dört günü hastanede geçen bir gazeteci ne yapar?
İster istemez gözlem yapar, hastalar arasında geçen diyaloglara şahit olur.
Saatlerce koridordaki koltuklarda oturduğumuz için, yanımızdaki amcaların sohbetlerini de dinleme fırsatımız oldu.
Bunları dile getirmemi eleştiriden ziyade, tarafsız bir gözlemcinin gözlemleri olarak yorumlayabilirsiniz.
Hatta bedava yaptırdığınız mini bir anket dahi kabul edebilirsiniz.
Şehir hastanemizde bazı bölümlerde doktor eksiği var.
Hal böyle olunca bu bölümlere 13 ilçeden gelen insanlar saatlerce bekleyebiliyor.
Beklerken şu diyaloglar ortaya çıkıyor.
Aşağıda vereceğim isimler, vatandaşların gerçek isimleri değildir.
Zaten gerçek isimlerini de bilmiyorum.
Sadece diyalogların kolay anlaşılması için amcaları kendim isimlendiriyorum.
HER ŞEY VAR AMA…
Ahmet Amca:
-Şu ikinci katta bir lokanta var, yemekleri gayet iyi. Pahalıdır diye girdim amma fiyatları da normal. Çarşıyla aynı. Böyle yerler normalde pahalı olur ya.
Mehmet Amca:
-Ben orayı bilmiyordum. Şu girişte sağda bir yer var, orda da ekmeğin içinde bir şeyler, tost falan yapıyorlarmış, mecburiyetten yedim. Yoksa ben de yukarıda sıcak çorba içerdim.
-Hasan Amca: Burada yiyecek içecek yer çok canım. Ben de girişin solundaki yerde çayla simit yedim.
Ahmet Amca tekrar konuşur:
-Burada maşallah her şey var. Ama ne yok biliyor musunuz arkadaşlar? Burada doktor yok, doktor! İki gündür bekliyorum vallahi.
ADAM NE YAPSIN?
Doktora görünmeyi bekleyen başka iki vatandaş diyaloğudur:
-Yahu bu adam bu kadar ne yapıyor ki? Yirmi dakikada ancak bir adam çağırıyor!
Öbüründen cevap geliyor:
-Adam ne yapsın, hastanede tekmiş. Yukarı çıkıp milletin midesine hortum atıyormuş, aşağı inip bize bakıyormuş. Yine iyi vallahi… Bu kadar büyük hastaneye tek doktor mu olur?
Diğeri tekrar soruyor:
-Bu kadar ekran var, bilgisayar var. Peki, bu kızlar niye ellerinde kağıt ile hasta çağırıyor aynı eski yerdeki gibi?
Öbürü tekrar cevaplıyor:
-Niye olacak bizde ekrana, sisteme, sıraya bakan mı var? Görevliler buradan çekilse, herkes doktorun odasına hücum eder.
TIP GELİŞTİ AMMA…
Sonuçlarımı gösterip döneceğim, hastanede son günüm.
Kulağıma gelen başka poliklinik önündeki son diyalog ise şöyle:
-Gardaşım evvelden bu kadar doktor da yoktu, bu kadar bölümde… Eski hastanede bir dahiliye, bir hariciye bu kadar…
-He ya doğru söylüyon vallahi…
-Aha bu dahiliyeciler var ya. Evvelden çocuk doğurma hariç her derde bakarlardı. Şimdi elli tane bölüm var.
-Eski hastaneye bir beyinci geldiydi, tüm Yozgat adama muayene olmaya gittiydi. Her hastalık beyinden gelir demişler, ayağı ağrıyan adama koştuydu.
-Tıp gelişiyor amma dertler de çoğalıyor işte hemşerim…
SAĞLIĞINIZ İÇİN…
*Gereksiz ilaç kullanmayın.
*Gereksiz yere hastaneye gitmeyin.
*Rahatsızlığınıza ilk teşhisi önce kendiniz koyun.
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Eczanede karşınıza çıkan yüklü muayene ücretlerini.
*Acil servislerde öz çekim yapan yeni nesil hastaları.
*Şehir hastanesinde yatak bulmakta zorlanan hastaları.