Araştırmacı gazeteci, belgesiz kalem oynatmayan, doğru bildiği yoldan şaşmayan, kulağını, gözünü belgelerle bütünleştiren, duymadıklarınızı duyan, görmediklerinizi gören, her kula nasip olmayacak belgelere, bilgilere dürüstlüğü ve ilkeleriyle ulaşabilen, kardeşim SAYGI ÖZTÜRK. 17nci kitabının adı KIRMIZI KLASÖR… 32 kısım tekmili birden. Kitabı okudukça, ister vay anasını de, istersen hayret de.. Ama oku… Masaya yatırılmadık bilinmeyenler sıra sıra… Hani ya, Saygı kardeşim Pandora’nın kutusunu açmış, sır perdelerini bir bir ortaya dökmüş. Kadrolu! önsöz yazarı kıymetli ağabeyim Emin Çölaşan’ın deyimiyle “Araştırmacı gazeteciliğin günümüzdeki önderlerinden.” Eh önderlik de işte böyle bir kitabı yazmakla olur.
- Örgüt planları,
- Üst düzey bir devlet yetkilisine suikast!,
- Canlı bombalar,
- Minibüsün esrarı,
- Çift tabancalı adam,
- Yer sofrasındaki ünlüler,
- Yabancı vakıflardan beslenenler,
- Bir annenin oğlunun şehit haberini alışı,
- İtirafçıların serüvenleri,
- Hava korsanı ne istedi?,
- … Ve KOZMİK oda muamması!
Hani ya, yazının giriş kısmında belirttiğim gibi, 32 kısım tekmili birden…
XXX
Saygı, adı misali haber kaynaklarına saygılıdır, yazma dediklerini yazmaz, aramızda kalsın denilen bilgileri arada bırakır, sır olarak tutar. Onun için de her bilgi sahibi, bildiklerini Saygı’yla gönül rahatlığı ile paylaşır. Saygı haberin kutsallığına inanır, adam satmaz, karşısındakine ve kalemine saygılıdır.
Eline, yüreğine sağlık, can kardeşim.