26 Ekim 2014 Pazar günü, şehrin mücavir alanı içerisine girip, mahallesi olması için Sarıhacılı’da yapılan oylama sonucu köy halkının tümüne yakını olumlu oy kullanıp kararı onaylamışlar. Bu davranış karşısında yıllardan beri sözde kalan bir atılımın gerçekleşmesi yönünde gösterilen özveriden dolayı memnun olup taktir ettik. 
Cumhuriyet’in kuruluşundan beri 1960’lı yıllarda yapılan bir okuldan başka imar konusunda şehre 5 kilometrelik bir köyün sahipsiz kalması ister istemez bizleri üzmekteydi. Bu oluşumla, Başıbüyüklü’den şehir girişine kadar toprağa gitmiş, kaya ve kistten oluşan çıplak tepeler, dün balta değmedik çam ormanları ile kaplı iken nakil aracı giremediğinden ulu çamların başlarına çentikler açılıp mandalara çektirilen kütüklerin yerlerinde şimdi ot bile bitmez olduğundan ağaçlandırma, erozyonla savaş ve mera ıslahı konusunun ela alınacağından da şüphe etmiyoruz. 
Bir başka husus; Sarıtopraklık’tan başlayıp, sanayinin kuzeyinden geçip giden ve 1945’li yıllara kadar kullanılan tarihi Ankara yolunun kenarlarında bulunan tarlalarda yalnızca tahıl ekimi yapıldığından hemen hemen atıl durumda beklemekte. Şimdi ise eski yol yeniden düzenlenirse bu çevredeki tarlalara etrafı üzüm asması, içi ceviz fidanları dikileceği villalardan oluşan evler yapılacağı ümidini taşımaktayız. 
Öte yandan, Musabeyli Barajın’dan şehre su verilmesiyle birlikte Sarıhacılı’dan geçen derenin suyu daha da artacağından caminin çevresine Ankara Gençlik Parkı’na benzer bir havuz yapımıyla, piknik alanı olarak düzenlenip, etrafı lokanta, gazino gibi iş yerleriyle donatılırsa ne güzel olacak. 
Hayal ettiğimiz bu atılımların Divanlı, Azizli ve Azizli Bağlarına da kısmet olması dileğiyle bekliyoruz.