Daha on on bir yaşlarında küçük bir yavru.
Simsiyah saçları, kömürden gözleri var.
Adını bir türlü öğrenemedim.
Telaffuzu biraz zor bir ismi var.
Acılar içinde kıvranıyor, sızlanıyor ve ağlıyordu.
Türkçe bilmediği için derdini de tam aktaramıyor.
Neyse ki hemşireler geliyor ve verdikleri ilaç ile acısını dindiriyorlar.
***
Öğrendim ki Iraklıymış kendisi.
Bağdat’ın gürbüz çocuğuymuş vakti zamanında.
Ortadoğu’nun, hatta dünyanın en güzel şehirlerinden birinde doğmuş.
İslam medeniyetinin önemli merkezlerinden.
***
Bağdatlı yavrunun kaderi katil Amerika’nın Irak’ı işgaliyle değişmiş.
Bağdat bombalanırken kardeşi şehit düşmüş, kendisi ise sol bacağından şarapnel parçasıyla ciddi yaralanmış.
Daha sonra yolları bizim Yozgat’a kadar gelmiş.
Hastanede oda arkadaşımız oluverdi.
Türkçe bilen babasından öğrendik bunları.
***
Yıllar önce şarapnel parçası aldığı bacağına takılan platini bizim doktorlar başarılı bir ameliyat ile çıkarmışlar.
Doktorları ilgileniyor.
Hemşireler Bağdatlı miniği seviyor ve sürekli kontrol ediyorlar.
Babam ile hastanede aynı odayı paylaşıyor Bağdatlı çocuk…
***
Iraklı ve Suriyelilerin ülkemize sığınmalarına ve barınmalarına hiçbir zaman itiraz etmedim.
Türkiye’nin onlara kucak açmasını her zaman doğru bulmuşumdur.
Osmanlı’nın devamı ve varisi Türkiye Cumhuriyeti’ne de yakışan budur.
Suriyelide, Iraklı da, Afganistanlı da bu ülkede barınmalı, kollanmalı ve doyurulmalıdır.
Akabinde ise Bağdatlı çocuk yeniden Bağdat’ta, öbürü Şam ve Halep’te özgürce oynamalıdır.
***
Türkiye’nin kucak açtığı bu insanların vatan toprakları unutulmamalıdır ki birer Müslüman yurdudur.
Buraları emperyalistlere teslim edip, Şam’dan, Bağdat’tan, Antep ve Yozgat’a doğru çekilmek doğru olmasa gerek.
Suriyelilerin vatan ve yurtlarını terk edip Türk vatandaşı olmaları doğru olmasa gerek.
***
Müslümanların ve İslam’ın son kalesi Türkiye’dir.
Bundan dolayı darbeler, terör eylemleri ve provokasyonlar bu ülkeden hiç eksik olmaz.
İşte bugünde bir polis kardeşimizi şehadete uğurluyoruz.
Bu kadar hain saldırı ve darbelere rağmen bu memleketi ayakta tutan şeylerden bir tanesi de Bağdatlı ve Halepli yavrulara hanemizi ve gönüllerimizi açmamızdır.
Hayırlı cumalar.
Selametle…

*Sık sık su kesikliği nedeniyle susuzluktan kavrulan Sekili Köyü’nü.
*İlk romanını çıkarmanın gururu ve mutluluğunu yaşayan Yozgatlı yazarı.