Yozgat için Yozgatlılar hep bir kimlik arayışındadır. Kimileri tarım kenti der, kimileri ise üniversite kenti olduğunu söyler. Şehrin gelişimini tamamlayıp bir vizyon kazanabilmesi adına seneler heba edilip, boşa çıkılınca bu durum ortaya çıktı sanırım.
Yinede Yozgat’a henüz uygun bir hüviyet bulabilmiş değiliz genel olarak. Ancak son zamanlarda sanatsal yönüyle ortaya çıkınca Yozgat, bende sanat şehriyiz demek istiyorum o zaman. Yozgat Belediyesi bu düstur ile bir takım çalışmalar yaptı ve Yozgat’ın sanatsal yüzünü ortaya koymayı hedeflediğini ifade etti. Bu doğrultuda da en kısa yoldan ilk yapılabilecek çalışmalardan tiyatro, koro, bando ve mehter gibi teşkilatları yeniden harekete geçirdi.
Esasında bu oluşumlar Yozgat’ta zaten vardı. Yani belediye bir sihirli değnek ile mehter, bando veya tiyatro grubu oluşturmuş değil. Yıllardır bu memlekette bu sanat dallarından birisine emek veren ancak imkan ve çabaları yetersiz ve bireysel kaldığı için, ortaya sanatını dökemeyen unsurlara destek ve hayat vermiş oldu belediye. Tüm belediye başkan adaylarının seçim vaatleri arasında vardı Yozgat’ın sanatsal yüzünü ortaya çıkarma projesi.
Belediye son olarak Yozgat’ta kişisel gayret ve çabalarla dernekleşip çalışmalarını yürüten ancak karınca kararınca faaliyetler icra edebilen Türk Sanat Müziği Korosu’nu da bünyesine dahil etmiş oldu.

Talep koro üyelerinden, olumlu cevapta Başkan Kazım Arslan’dan geldi. Söz konusu koronun küçük bir hazır kıta topluluğu da önceki gün 29 Ekim konseri gerçekleştirdi. Demem o ki Yozgat’ta ki sanat unsurları bir çatı altında derlenme ve toparlanma sürecine girdi, bunu şehrimiz için olumlu bir adım sayabiliriz.
Bunun dışında şehirdeki diğer kültür, edebiyat ve şiir dernekleri de önce kendi aralarında bir birlik ve bütünlük sağlayarak. Ortaya somut ürünler ve çalışmalar koyarlarsa şayet, eminim ki Yozgat Belediyesi onlara da destek olacaktır. Yozgat’ın sanatsal bir kimliğe bürünmesi için yapılan bu çalışmalarda yine elbette yeterli olmayacaktır. 
Sanat dediğimiz kavramı bir şehre egemen kılmak ve sözcüğün içini doldurabilmek adına, belediye ve ilgili kurumlar peyzaj çalışmaları ve mimari projeler gibi konularda da sanat kavramını dikkate almalıdır. Yozgat’ın bu yolda daha çok yol kat etmesi gerekiyor sanırım. Geçmişinde yer alan tarihi dokusunu restorasyonlarla kısmen bugüne yansıtsa da, dağınık sanat gruplarını şehir yine bir araya getirse de mesafe hayli uzun. Şehir hala yere çöp atmama konusunun üzerinde duruyor, vatandaş aracında yediği muz kabuğunu camdan yere fırlatıyorken bu iş de kolay bir iş değil.
Mazi’den Ati’yeCumhuriyet

Türkiye Cumhuriyeti Devleti 91 yaşına girdi. Milletin topyekün vermiş olduğu destansı bir mücadelenin ürünü olan Cumhuriyet bugün tüm kurumları ve nitelikleriyle dimdik ayakta. Yesevi’nin çeşmesinden çağlayarak Horasan’dan Anadolu’ya akan yiğit erlerin kurduğu bir devlet Cumhuriyet.
Anadolu’da ördüğü medeniyet ile dünya insanlığına Mevlana’nın gözleriyle bakan, Yunus’ların tezgahından çıkan gönül erlerinin kurduğu bir devlet Cumhuriyet.
Söğüt’e dikilen bayrağın 600 yıl boyunca dalgalandıktan sonra indirilmesini isteyen iradeye karşı ortaya koyulan iradenin adıdır Cumhuriyet.
Şark’tan Garp’a at şahlandırıp üç kıtaya kol kanat geren Alperenlerin, Çanakkale’de can vererek hayat verdiği bir devlettir Cumhuriyet.
Bolayır’da, Kütahya’da, Eskişehir, Sakarya’da verilen Kurtuluş mücadelesinin ürünüdür Cumhuriyet.
Hun İmparatorluğu’ndan Göktürk Devleti’ne, Selçuklu’dan Osmanlı Devleti’ne 16 yıldızlı kutsal ve büyük bir halkanın yaşayan ve ebed-müddet yaşayacak olan son halkasıdır Cumhuriyet.
Kutlu olsun!..