Yozgat’ta, soğuk algınlığı ve karın ağrısı şikayetiyle iki ay önce Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Acil Servisi'ne götürülen 4 yaşındaki Meryem Üstüntaş’a soğuk algınlığı teşhisi konulup, koluna serum takılarak hastaneye yatırıldı. Takılan serumun damar yerine deri altına gitmesi sonucu kolunda kangren belirtileri görülen Meryem’e acilen ameliyat edilerek tedavi uygulandı. Durumu ağırlaşan Meryem, Ankara'ya İbni Sina Hastanesi'ne sevk edilerek tedavisine burada devam edildi. İki aylık tedavi sürecinde kangren olan kolunda iyileşme olmayınca dirsekten aşağısı kesilen Meryem, hastaneden çıkarılarak Yozgat’a getirildi.

Enfeksiyon riski nedeniyle dışarı çıkması ve köyüne gitmesi uygun görülmeyen Meryem için hayırseverler tarafından ev kiralandı. 
Yozgat Köseoğlu Mahallesi Muhtarı Bekir Üstüntaş’ın girişimleriyle şehir merkezinde kiralanan apartman dairesinde küçük Meryem, ikiz kardeşi Mehmet ve annesiyle birlikte kalmaya başladı. Köyde çobanlık yapan baba Muhsin Üstündaş ise 13 ve 11 yaşlarındaki çocukları ile birlikte Sarıbekirçiftliği Köyü'nde kalıyor. 

KIZIMIN GELECEĞİNİ İSTİYORUM

Hastanede görevli hemşirelerin serumu deri altına taktıklarını iddia eden anne Solmaz Üstüntaş, yanlış tedavi sonucu kızının kolunun kesildiğini söyledi. İlgisizlik sonucu bu duruma geldiklerini belirten Solmaz Üstüntaş, “Yozgat Devlet hastanesi'ne çocuğumu ilk getirdiğimde boğazına bakıp, 'üşütmüş' dediler. Daha sonra karnının röntgeninin çektiler ve 'midesini üşütmüş' dediler. Serum taktılar ve kolu daha sonra şişmeye başladı. Şubat ayında Pazartesi günü hastaneye giriş yapmıştık, kızımın kolu Salı günü sabah şişmeye başladı. Kolunun şiştiğini görünce hemşirelere seslenmeme rağmen çocuğumla ilgilenmediler. Kimi telefonla konuşuyordu, kimi çay içiyordu, kimi de internetin başından kalkmadıö iddiasında bulundu.

BEN YANDIM BAŞKA ANNELER YANMASIN

Hastaneye yattıktan sonra takılan serumun yol açtığı sorunu gidermek için çocuğunun acilen ameliyat yapıldığını ifade eden anne Üstüntaş, "Doktorlar ameliyatın başarılı geçtiğini söyledi. 'Pazartesi günü kalçasından deri alacağız, koluna dikip birkaç gün sonra taburcu edeceğiz' dediler. Ama bizi Ankara İbni Sina Hastanesi'ne gönderdiler. 2 ay boyunca orada kaldık. Buradaki doktorlar kızımın kolunun kangren olduğunu söylediler. Kangrenin, çocuğumun vücuduna dağılmasını engellediler. Yozgat’taki doktorlar 'ameliyat başarılı oldu, iyiye gidiyor' diyordu. Benim çocuğum ilgisizlikten dolaylı bu hale geldi. Çocuğumu Ankara’ya iki eli ile götürdüm, geri elsiz getirdim. Çocuğum şu anda tutamıyor, yemek yiyemiyor, oynayamıyor. Ameliyattan çıktı, 'anne neden elim oynamıyor?, elim neden yok?' dedi. Benim içim yandı, başka annelerin içi yanmasın. Hangi anne baba evladının bu hale gelmesini isterö diye konuştu.

Hayırseverlerin yardımıyla şehir merkezinde ev kiraladıklarını belirten Üstüntaş, eşinin çobanlık yaptığını ve kış aylarında işsiz olduğunu söyledi. Üstüntaş, "Yozgat merkeze bağlı Sarıbekirçiftliği köyünde oturuyorduk. Şu anda enfeksiyon riski var. Meryem’in dışarı çıkması ve köye gitmesi yasak. Köyde yaşıyorduk, İstanbul’dan hayırseverler yardım etti, 1 yıllık ev kiramızı karşıladı. Oturma gurubu ve üç tane halı aldılar. Mahalle Muhtarımızda doğalgaz parasını üstlendi. Biz köye gidemiyoruz, 2 çocuğumla eşim de buraya gelemiyor" dedi.

Aile, hastane hakkında Yozgat Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı suç duyurusu üzerine adli soruşturma devam ediyor. Yozgat Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ise daha önce yaptığı yazılı açıklamada, "Konuyla alakalı tüm personel ve hastane hakkında inceleme başlatıldı. Ayrıca Yozgat Devlet Hastanesi de disiplin soruşturması başlatmış olup soruşturma sürece devam etmektedir" dedi.

Editör: TE Bilişim