Halk tarafından çok iyi bilinmeyen uyku apne sendromunun tanısında kullanılan uyku laboratuarının Devlet Hastanesi bünyesinde hizmete sunulması, uyku bozukluğu çekenlerin imdadına yetişti. Yozgat Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. İsmail Kurca, hastaların bir gece uyku laboratuarında yatırılıp, beyin aktivitesi, karın, göğüs kafesi, göz, çene ve bacak hareketleri; kalp ritmi, horlaması, yatış pozisyonu, nefes durması, kan oksijen düzeyi gibi pek çok parametrenin gözlemlenip, kayıt altına alındığını söyledi. Kurca, ''Bu kayıtlar hızlı bir biçimde değerlendirip uyku apne hastalığın tanısı ve şiddeti belirlenmeye çalışılmaktadır. Gerekli görüldüğünde uzman doktorlarımız tarafından cerrahi müdahale ya da titrasyon dediğimiz CPAP-BPAP maske tedavisi uygulanmaktadır'' dedi.
Normalde uyurken, boğaz kasları bolca oksijen alınabilmesi için solunum yolunun açık olduğunu kaydeden Kurca, kişide uyku apnesi olduğunda, boğaz kaslarının fazla rahatyıp, dil ve bademciklerin nefes borusuna göre çok genişlediğini, solunum yolunun tehlikeli bir şekilde daraldığına dikkat çeken Kurca, ''Fazla kilolu olmaktan dolayı yedek dokular solunum yolunu daraltarak kalınlaştırır. Uyku apnesi beyin, solunum yolunu açık tutan kaslarla iyi iletişim kuramadığında da olabilir. Oksijen alımı çok az olduğunda beyniniz uykunuzda ölmenizi engellemek için sizi uyandırır. Şiddetli uyku apnesi olan kişiler için bu durum gecede yüzlerce kez yaşanabilir'' diye konuştu.
Kurca, gündüz uykulu olma hali, geceleri gürültülü horlama, nefes almada kesiklikler, nefes yetmezliğinden dolayı ani uyanışlar, asit reflüsü, geceleri sık sık idrara çıkma, baş ağrıları ve hafıza kaybı gibi belirtilerin olması halinde vatandaşların Yozgat Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Polikliniğine başvurmalarını istedi.
Editör: TE Bilişim