Anadolu'da sülükle tedavi yöntemi yaygınlaşırken, Tıbbi Sülük (Hirudo verbana) 2012 Yılı İhraç Kotasının Tahsisi Hakkında Tebliğ Resmi Gazetede yayınlanarak, yürürlüğe girdi. Uzmanlar ise uygun ortamlarda üretilmemiş, dış yüzey sterilliği yapılmamış sülükleri kullananların, yüzde 79 oranında enfeksiyon kampa riskinin bulunduğunu bildirdi.
Dolaşım bozuklukları, sedef ve egzama gibi cilt hastalıkları, romatizmal hastalıklar, hemoroid, göz tansiyonu ve buna bağlı görme kayıpları, migren gibi pek çok rahatsızlığın tedavisine iyi geldiği ileri sürülen sülükler, ''Sülüklü Göl'' adı verilen göllerden toplanıp, şişeler içerisinde satışa sunuluyor. 4-5 civarında sülüğün bulunduğu şişelerle pazarlarda satışa sunulan sülüklerin yeterince steril olmadığı ileri sürüldü.
Sülüklerin vücuttaki pis kanı emerek, tedavi etme özelliğinin bulunmadığı, bazı hastalıkların da bulaşmasına neden olabileceğinin altı çizildi. Sülükle tedavinin birçok ülkede bazı hastalıklarda kullanıldığı vurgulanarak, şöyle denildi:
''Sülükler vücuttaki kirli kanı emerek tedavi yapmazlar. Tedavi edici özelliği kan emmelerinden değil, kan emerken vücuda verdikleri enzim niteliğindeki salgılarla olur. 650'den fazla çeşidi olan sülüklerin tedavide kullanılmaları için uygun ortamda, çiftliklerde üretilmesi, dış yüzeyinin sterile edilmesi gerekir. Sülük uygun ortamda üretilmemiş, dış yüzey sterilliği yapılmamışsa yüzde 79 enfeksiyon kampa riski vardır. Bir hastada kullanılan sülük başka bir hastada kullanılmamalıdır. Tedavide bir defa kullanılmalıdır, tedavi sonrasında uygun şekilde imha edilmelidir. Böylece kan yolu ile bulaşan AİDS'den hepatit'e kadar bir çok hastalığın geçişi önlenmiş olur. Ayrıca, ilk uygulamada ürettikleri salgıyı boşattıkları için ikinci uygulamada aynı etki göstermez.
Sülükle tedavi yöntemi özellikle kansızlık sorunu olanlar, aspirin gibi kan cıvıltıcı ilaç kullananlar, pıhtılaşma problemi gibi hastalığı olanlar, diyaliz hastaları, diyabet ve kalp yetmezliği hastalarının da kullanmaları sakıncalıdır.''
SÜLÜKLÜ GÖLE İLGİ
Yozgat'ın Sorgun ilçesi Şahmuratlı köyü yakınlarındaki Kerkenes dağı içerisinde bulunan Sülüklü Göle her gün çok sayıda insanın tedavi amaçlı girdikleri öğrenildi.
Kerkenes'te bulunan Pteria Antik Şehir kalıntılarıyla ilgili kazı çalışmasını sürdüren ekibin başkanı İngiliz Françoise ve Geoffrey Summers çiftinin Fransa'da Biyoloji okuyan kızları Natalia Summers, önceki yıllarda yaptığımız söyleşi de, kazı bölgesi içerisinde bulunan sülüklü göle her gün çok sayıda insanların, tedavi amaçlı gelip, göle girdiklerini söyledi. Natali Summers, ''İnsanlar buraya geliyor, gölün içerisine çıplak vücutlarıyla bir süre oturuyorlar. Sülükler çıplak vücutlarına yapışıyor. Buraya gelen insanlar, vücuttaki kötü kanı emen sülüklerin, daha sonra vücudu bıraktığında rahatladıklarını söylüyorlar'' diye konuştu.
Kendisinin de gölde bulanan canlılarla yakından ilgilendiğini bildiren Natalia Summers, Avrupa'nın bir çok ülkesinde sülükle tedavi yöntemi kullanıldığını anlattı. Summers, ''Ancak, Türkiye'de olduğu gibi insanlar kendileri sülükle tedavi yöntemini denemezler. Doktorlar, ciltteki yara izlerini yok etmek amacıyla sülük kullandıklarını biliyorum'' dedi.
Natalia Summers, okuldan arkadaşıyla birlikte sülüklü gölden topladıkları sülük ve diğer canlıları incelediklerini, gelişimlerini takip ettiklerini ve daha sonra da tekrar göle bıraktıklarını sözlerine ekledi.
TEBLİĞ YAYINLANDI
Türkiye'de resmi olmayan yol ve yöntemlerle gerçekleştirilen sülükle tedavi konusunda hazırlanan tebliğ Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. 28 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ''Tıbbi Sülük (Hirudo verbana) 2012 Yılı İhraç Kotasının Tahsisi Hakkında Tebliğ'' ile tıbbi amaçlı sülük ihraç etmek isteyenlere kota konuldu.
 Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Dış Ticaretine İlişkin Tebliğ gereğince canlı veya dondurulmuş olarak en fazla 4 bin kilo sülüğün yurt dışına çıkartılabileceği belirtildi. Tıbbi sülük (Hirudo verbana) ihraç etmek isteyen gerçek ve tüzel kişilerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına başvuruda bulunarak, izin talebinde bulunmaları gerektiği kaydedildi.
Editör: TE Bilişim