Mart ayıyla birlikte vakaların görülmeye başlandığı dönüme girildiği uyarısında bulunan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Önder Ergönül, hastalığın en yoğun görüldüğü Yozgat, Tokat, Sivas, Kastamonu illerinde yaşayanları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Ergönül, KKHA'nın Türkiye'de son 10 yıldır görüldüğünü, hastalığa bugüne kadar 7 bin kişini yakalandığını söyledi. Hastalık nedeniyle, biri doktor 5 sağlık çalışanı olmak üzere 400'e yakın insanın hayatını kaybettiğini anlatan Ergönül, ölüm oranının yüzde 5 olduğunu ifade etti.
Her yıl mart-nisan aylarında ortaya çıkan hastalığın ekime kadar görüldüğünü belirten Ergönül, hastalığın en fazla görüldüğü bölgenin Tokat, Yozgat, Kastamonu ve Sivas olmasına karşın görülmediği il bulunmadığını ifade etti. KKHA'nın kene tutması sonucu başlayan ateş, kas ağrısı gibi ilk bulguları gribe benzeyen ölümcül bir hastalık olduğunu kaydeden Ergönül, özellikle bu dört ilde yaşayanları riskli bir döneme girildiği konusunda ikaz ederek, dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Dışarıdayken, vücudu kene tutacak açık alanların kapatılmasını tavsiye eden Ergönül, tutunan kenenin ise derhal çıkarılması gerektiğini söyledi. Bunu kişinin kendisinin yapabileceğini anlatan Ergönül, beklemenin yanlış olduğu uyarısında bulundu. Ergönül, "Keneyi kişinin kendisinin çıkarması önemli. Kenenin tutunduktan sonra 12 saat içinde uygun bir yöntemle çıkarılması gerekiyor. Kenenin dışta kalan kısmını sıkmadan, mümkünse bir pensle, değilse eldiven takıp tırnakla çıkarmak gerekli. Paniğe kapılmadan bunu yapan avantajlıdır" dedi.
Ergönül, bunu yaparken kenenin patlatılmamasının önemli olduğunu vurgulayarak, "Kenesini çıkaran binlerce kişi ölmemiştir. 'Çıkaran ölüyor' gibi bir algı yanlış" diye konuştu.
Kene çıkarıldıktan sonra vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğinin de altını çizen Ergönül, kene vücutta kaldığı sürece virüs kapma riskinin arttığını sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilişim