Laboratuarın kurucusu Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Halk Sağlığı Anabilimdalı Başkanı Doç. Dr. Engin Tutkun, Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Vugar Ali Türksoy, Yozgat'ın yanı sıra orta Anadolu ve ülkenin pek çok yerinden zehirlenme vakalarını teşhis edecek tam donanımlı bir laboratuara sahip olduklarını söyledi.

TÜRKİYE'NİN EN KAPSAMLI LABORATUARI
Toksikoloji Laboratuarlarının zehirlenmelerin analizini yapabilen laboratuarlar olduğunu belirten Tutkun, ilk defa bu yönde geniş kapsamlı bir laboratuarın Bozok Üniversitesi bünyesinde kurulduğunu kaydetti.

Tutkun, laboratuarın insanlık ve çevre sağlığı adına kullanılacağını hatırlatarak; "Buradaki mevzu sadece belirli bir grup üzerinde bu ölçümleri yapıp, bir bilimsel çalışma ortaya koymak değil topluma, komşumuza, çalışanımıza, işçimize, asfaltçımıza bu işi götürmek. Bizim yapmaya çalıştığımız bu. Üniversite olarak tekiz, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi misyonu itibari ile bu işi bir süredir yapıyor ama laboratuar kapasitesi ve yapılabilen zehirli toksit maddelerin bakılabilmesi bakımından daha geniş bir laboratuarız" dedi.

ZEHİRLENMİŞ OLABİLİRSİNİZ!

Doç. Dr. Engin Tutkun, çoğu zaman insanların teşhisi konulmayan karın ağrısı, eklem ağrısı, baş ağrısı veya halsizlik şikayeti ile doktora gittiğini belirterek; "Doktora sadece bu şikayetlerle gittiğiniz zaman hiçbir hekimin aklına kurşun zehirlenmesi gelmez. Karın ağrısı ile acaba  mide ülseri mi var, mide ülseri çıkmıyor daha derin araştırmalar yapılıyor. Genetik çalışmalar yapılıyor. Eklem ağrısı ise hastalığa göre doktor raporu yapılıyor. Halbuki çok basit sadece bir idrar numunesi ile tanısını koyduğunuz, çok basit bir tedavi ile vücudundan kurşunu atabileceğiniz bir durum var ortada. Ve bunu yaptığınızda aylarca doktor doktor gezen hasta burada çok basit bir analiz ve basit bir müdahale ile sağlığına kavuşabiliyor" dedi. 

HAVA KİRLİLİĞİ DE ZEHİRLER, YİYECEKLER DE ZEHİRLER
Tutkun, zehirlenmelerin nedenlerini iki ana bölümde değerlendirdi.

En önemlisinin ağır metaller olduğunu vurgulayan Tutkun, şöyle devam etti:

"İnsanı zehirleyebilen maddeleri iki ana bölümde değerlendirebiliriz. Bunlardan en önemli gruplardan biri ağır metallerdir ve bu hayatımıza bir çok şekilde sirayet edebilir. Hava kirliliği ile zehirlenmeye maruz kalabiliriz, yediğimiz içtiklerimizle maruz kalabiliriz, gıdalarla maruz kalabiliriz yada yaptığımız iş neticesinde ağır metal kirliliğine maruz kalabiliriz. Örneğin, bir akü fabrikasında çalışıyorsanız ana tehdidiniz sizin kurşundur. Çünkü akü yapılırken kurşun plakalar kullanılır. Dolayısıyla bu iş için kurşuna ne kadar maruz kaldığınızı periyodik olarak takip etmeniz gerekir, belirli sınırı aşınca da buna dur demeniz gerekir. Bunu anlayabilmenin yolu da bu laboratuarın verdiği sonuçlarla ancak olabiliyor. Sonuç olarak bu bir örnekti ama bu örneği binlerce, yüz binlerce artırmak mümkün ve dünya artık bir çok hem bilimsel çalışmada hem ülke politikalarında bu kirliliklere, bu kirliliklerin toplum ve insan üzerindeki takibine çok önem verir hale geldi. Normalde kurşunsuz benzin diye bir kavram var. Neden, kurşun motor üzerindeki hasarı azaltmak için aslında benzine katılan bir maddeydi, ama insan sağlığını olumsuz etkilediği anlaşıldıktan sonra bu kurşunu, benzinden çıkardılar. En klasik örneklerimizden biri ama o kadar yaygınlaştırabiliriz ki bu örnekleri."


ÇOCUK OYUNCAĞI YAPARKEN DE ZEHİRLENEBİLİRİZ
Benzinin neden olabileceği kurşun zehirlenmesine çocuk oyuncaklarında da karşılaşılabileceğine dikkat çeken  yer alan kurşun zehirlenmesine Doç. Dr. Engin Tutkun, şunları söyledi:

“Aynı kurşunu biz çocuk oyuncağı yaparken de yaygınlaştırabiliyoruz, ya tamamıyla ortadan kaldırmak durumundayız ya da belirli izin verilen limitlerin altında çalışmak zorundayız. Bu yaptığımız işleri ne denli doğru yapıyoruzun adını bu cihazlar belirliyor. Yani numunemizi veriyoruz, bu cihazlarda belirli bir etkilenme ile karşılaşıyoruz, sonuçta çağdaş toplumlarında, sanayi toplumunda yaşıyoruz öyle veya böyle fabrika atıkları ile otomobil egzozu ile ya da diğer muhtelif şekillerde yaptığımız işle bunlara belirli bir düzeyde maruz kalıyoruz. Ama bu düzeyde izin verilen limitleri aşmamız gerekiyor. Ve bunun için de insanlarda bu limitleri takip etmemiz gerekiyor. Şuana kadar çok gündemde olan sağlığa yaygınlaştırdığımız bir kavram değil bu ama Bozok Üniversitesi olarak sınırlı sağlık kuruluşunda yapılan bu analizleri hayata geçirerek bir çok hastalıkta da rol oynadığı artık kanıtlanmış olan ağır metalleri, toksit maddeleri ölçebilir, bu kişide hastalığı şu madde yükseltmiştir, buna göre hareket edilmesi gerekir diyebilecek hale gelmiş bulunuyoruz bu cihazlar sayesinde."

SANAYİDE MADDE ANALİZİNDE KULLANILMIŞ
Toksikoloji Laboratuarı benzeri analiz yapan laboratuarların daha önce sanayide bazı maddelerin analizinde kullanıldığını hatırlatan Tutkun; "Ama sanayiden topluma zehirli maddelerin sirayeti ve zamanla hastalıklarla zehirli maddelerin ilişkilendirilmesi sonucu insan sağlığında da kullanılmaya başlamış. Bu işi sistematik yapan hiçbir üniversite yok. İnsanlığı ve çevre sağlığı adına kullanan hiçbir üniversite yok. Buradaki mevzu sadece belirli bir grup üzerinde bu ölçümleri yapıp, bir bilimsel çalışma ortaya koymak değil topluma, komşumuza, çalışanımıza, işçimize, asfaltçımıza bu işi götürmek. Bizim yapmaya çalıştığımız bu. Üniversite olarak tekiz, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi misyonu itibari ile bu işi bir süredir yapıyor ama laboratuar kapasitesi ve yapılabilen zehirli toksit maddelerin bakılabilmesi bakımından daha geniş bir laboratuarız" diye konuştu.


Editör: TE Bilişim