Ülkemizde tüm zorlu koşullara rağmen anne ve bebek sağlığı için fedakarca hizmet sunan yaklaşık 54 bin ebe bulunduğuna değinen Karagöz, ebeler haftasında ebelerin haftalarını mutlu ve rahat bir şekilde karşılayamadığını vurguladı.
Karagöz, “ 2014 yılında 1 milyon 337 bin doğumun gerçekleştiği ülkemizde anne ve bebek sağlık hizmetlerinde çok önemli bir görevi ifa eden arkadaşlarımızın çalışma hayatında sıkıntıları olmamasını arzu ederdik.Fakat Türkiye’de sağlık çalışanını mağdur etme ve memnuniyetini önemsememe üzerine kurulan bir düzen var.  Emeğinin karşılığının verilmemesi, sorunların görmezden gelinmesi gibi bir anlayış var” diye konuştu.
Bu bakış açısının tüm sağlık çalışanlarını mağdur ettiğini savunan Karagöz, 
 “Bugün ebe arkadaşlarımız kendi işleri dışında çalıştırılmaya zorlanıyorlar. Vekil ebe hemşirelik,  kamu dışı aile sağlığı çalışanı gibi istihdam modelleri ile güvencesiz ve düşük ücretlerle çalışmaya mahkum ediliyorlar. Nöbetler, Yoğun Vardiyalar ve icaplı çalışma sistemi ile aşırı bir iş yükü altında çalışmak zorunda kalıyorlar. Eğitim ve sertifika programları ihtiyacı karşılayacak düzeyde yapılmıyor. Yapılanlara katılım konusunda da  haksızlıklar oluyor. Ebeler bazı sertifika ve eğitim programlarına dahil edilmiyor. 
Şiddet, mobbing, liyakat ve ehliyet yoksunu idarecilerin keyfi uygulamaları nedeniyle işyerlerinde huzuru unuttular. Anne ve bebek sağlığı için hizmet üreten ebelerimizin görev yaptıkları kurumların yüzde 80’in de kreş bulunmuyor. Bu zorluk kendi aile yaşamlarını da olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.
Karagöz, açıklamasını şöyle sürdürdü “Tüm sağlık çalışanları gibi enflasyon karşısında eriyip giden ücretler, sözde kalan bir yıpranma payı, sefalete mahkûm edilen emeklilik nedeniyle geleceklerinden endişe duyuyorlar. 
Ebe arkadaşlarımızın bu sıraladığımız temel sorunlarına duyarsız kalınması kabul edilebilir bir durum değildir. Aileye ve çocuğa çok önem verdiğini iddia eden ve bunu sık sık dile getiren bir iktidarın anne ve çocuk sağlığının temel taşı ebelerimizin sorunlarına kulak tıkaması da ayrı bir çelişkidir. Bir samimiyetsizlik ifadesidir. Bu çelişkiler sonlandırılmalı ve ebe arkadaşlarımızın sorunları çözülmelidir. Yönetenler ve karar alma mekanizmasındakiler, 21-28 Nisan Ebeler haftasını yılın ebesi yarışmasıyla ve kutlamalarla geçiştirmek yerine sorunlara çare için neler yapacaklarını açıklamalıdırlar. 54 bin ebe arkadaşımızın sıkıntılarına çözüm için neler yapabilirizin derdinde olmalıdırlar. Türk Sağlık-Sen olarak sorunların çözülmesi dileğiyle yurdumuzun dört bir yanında fedakârca hizmet sunan tüm ebe arkadaşlarımızın Ebeler Haftasını kutluyoruz.”

Editör: TE Bilişim