Dr. Fatih Şahin'den görünmeyen kahramanlara özel mesaj Dr. Fatih Şahin'den görünmeyen kahramanlara özel mesaj

Düzgün, Dünyada ve Türkiye’de hızla yaygınlaşan akciğer kanserinin erkeklerde prostat, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü olarak tanımlandığını söyledi.  Düzgün, en önemli görevi vücuda oksijen alınması ve yaşamsal faaliyetler sırasında oluşan karbondioksitin vücuttan atılmasını sağlamak olan akciğerlerdeki doku ve hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu akciğer kanserinin oluştuğunu vurguladı. Akciğer kanserinin belirtilerinin yerleşim yerine göre değişiklik gösterebildiğini söyleyen Düzgün, akciğerin üst kısmına yerleşmiş olan bir kitlenin, bazı sinirlere baskı yaparak kolda ve omuzda ağrıya, ses kısıklığına, göz kapağı düşüklüğüne neden olabildiğini söyledi. Düzgün, ‘’ Bu belirtiler birçok hastalıkta görülebildiği için ihmal edilebilmektedir. Herhangi bir üst solunum yolu enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu, kas iskelet sistemi ağrısı bu şikayetlere yol açabilir. Bu belirtilerin süresi birkaç haftayı aşıyorsa vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır’’ dedi. Düzgün, akciğer kanserinin belirtilerinden bazılarını, geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam,  iştah kaybı ve zayıflama, göğüs ağrısı, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü olarak sırladı. Düzgün, belirtiler ile gelen hastalara nasıl Akciğer Kanseri tanısı koyduklarından bahsederek,  ‘’Düz akciğer röntgenleri ile akciğerde kitle görülen hastalara, öncelikle bilgisayarlı tomografi çekilir. Elde edilen üç boyutlu görüntü ile kitleye nasıl ulaşılabileceğine karar verilir. Hastadan ya tomografi rehberliğinde ya da bronkoskopi dediğimiz ince bükülebilir bir tüple akciğerine ulaşılarak iğneyle parça alınır. Bu işleme biyopsi adı verilir. Gerekli görüldüğü takdirde farklı görüntüleme tetkikleri de yapılabilir’’ diye konuştu.  Düzgün,  her hastanın tedavisinin farklılık göstermekte olduğunu, tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktörün etkili olduğunu ifade ederek, ‘’Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir’’ diye konuştu. 

Editör: TE Bilişim