BU eğitime Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gören birinci, ikinci ve üçüncü dönem öğrencilerinden katılanlar oldu. Etkinlikten yararlanan 25 civarında öğrenci, prototip proje tasarımı uygulamalarında yer aldılar. Bilgi, bilim, araştırma, hipotez gibi temel kavramlar, proje metninin alt bileşenleri, önerinin kalitesi, planlama ve zaman yönetimi, proje sonuçlarının değerlendirilmesi konularında bilgiler edindiler. Akademisyenlerin gönüllü olarak katkı verdikleri bu eğitimlerin de öğrencilerde bilinçlenmeye sebep olduğu muhakkaktır.

Bu eğitimlerin elbette faydası oldu. Tıp Fakültesi öğrencilerinin, üniversitede proje kültürünün tabana inmesi ve yaygınlaşmasında öncü ve çekirdek olabileceğine inanarak katkı verdim. Bu düşüncemi halen korumaktayım. Üniversitenin farklı birimlerinden öğrencilerin katılabileceği ve alan dışı seçmeli ders olarak açtığım, “Proje Tasarım Teknikleri” dersinin de üniversitede öğrenciler için faydalı olduğunu düşünüyorum. Ancak ne bu dersi ne de verilen seminerleri yeterli görmüyorum. Artırılması gerekir. Öğrencilere danışmanlık yapmak, onlarla bire bir ilgilenmek ve yol gösterip, rehberlik etmek gerekiyor. Özgün deneyimleri, doğru zamanda öğrencilerle paylaşmak gerekiyor.

Böylesi bir yol göstericiliğin farkında olanların başında gelen bir isim de TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal hocadır. Türkiye’nin her yerine duyarlılık gösteren, bütün kamu ve özel kurumların proje tabanlı çalışmalarını artırmaya dönük bilgilendirme seminerleri veren ve bu tür toplantılara katılmaya çalışan, TÜBİTAK destek programlarını iyileştirme, çeşitlendirme ve görünür kılma çabası içerisinde olan bir akademisyendir. Çabasını bildiğim ve gözlemlediğim bir üst yöneticidir. Bunların ötesinde, üniversitelerde her bir akademisyenin öğrencilerin araştırma çabalarını güdülemek ve heveslendirmek gibi bir yükümlülüğü hissetmesi gerekir.

Bunu yapanlar elbette var. Dr. Öğr. Üyesi Enes Akyüz böylesi çaba içerisinde olan genç akademisyenlerdendir. Üniversite içerisinde ve dışarısında farklı eğitim etkinlikleri için davetlerimi hiçbir zaman geri çevirmedi ve gönüllü olarak yer aldı. Yozgat Bozok Üniversitesi içerisinde de öğrenciler ile özel olarak ilgilendi. Tıp Fakültelerinde öğretim üyelerinin iş yoğunluğunun ne denli yüksek olduğu hepimizin malumudur. Bununla beraber, Temel Tıp Bilimleri akademisyenlerinin öğrencilerin temel bilimlerle ilgili konulara ilgilerini çekmesi kısmen daha kolaydır. Bu durumu özveriyle yerine getiren akademisyenler, öğrencileri TÜBİTAK programlarına daha ilk yıllarda yönlendirebilmektedirler.

İşte bu fedakarlık ve özverili çalışmayla, Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri Arda Kaan Üner ve Betül Köklü, 24-27 Eylül 2020 tarihlerinde Gaziantep’te düzenlenen TEKNOFEST’te, TÜBİTAK-2242 Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmaları Türkiye Üçüncülüğü derecesi elde ettiler, hazırladıkları gen tedavisi projesinden dolayı ödül ve plaketlerini TÜBİTAK başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’dan aldılar ve bununla kalmayıp bir de Başkan’dan Yozgat Bozok Üniversitesi ziyareti için söz aldılar.

İşte yazının başında da bahsettiğimiz bu sözü de yerine getirmek ve  bir dizi tematik ziyaret için Yozgat’ta bulunan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Arda Kaan Üner, Tekirdağ Üniversitesi’ne yatay geçiş yapmış olan öğrencimiz Betül Köklü ve proje danışmanları Dr. Öğr. Üyesi Enes Akyüz ile bir araya geldi.

TÜBİTAK çalışanlarının yanı sıra Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadağ, Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurul Üyesi Dr. Osman Coşkun, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu ve Rektör Yardımcıları ile bendenizin de katıldığı buluşmada, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, öğrencilerimizin araştırma projelerinde birlikte çalışıp ülkemizin ve insanlığın sorunlarına birlikte çözüm aramaya dönük değerlendirmelerde bulundu. İşbirliğinin ötesinde birlikte iş yapmaya vurgu yaptı.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, öğrencilerin beceri odaklı değerlendirilmesine de değindi ve eğitim-öğretim ile kazandırılamayan pek çok şeyin proje faaliyetleriyle kazandırılabildiğini belirtti.

Buluşmada öğrencilerin proje çalışmaları sürecindeki yaptıkları ile araştırmalarının içerikleri hakkında verdikleri bilgileri de ilgiyle dinleyen Prof. Dr. Hasan Mandal, “Her motivasyon aynı zamanda bir sorumluluktur” dedi. Bana göre bu çok önemli bir noktaydı.

Bu ifade üzerinde düşünmek zorundayız. İnsan gördüğü, duyduğu ve bildiği her konudan sorumludur. Toplumu fert fert motive edecek ve sorumluluklarını göz önüne serecek bir dalgaya ihtiyaç var. Bunu akademik camia başta olmak üzere, ülkenin bütün aydınları düşünmelidir.

Motivasyonunuz var. Heveslisiniz. Toplumun önüne düştünüz veya bir işe koyuldunuz. Sorumlusunuz. Kendinize, ailenize, çevrenize, memleket ve insanlığa karşı sorumlusunuz. İlerlemek, ilerletmek, geliştirmek ve yaygınlaştırıp, çoğaltmak zorundasınız. Bu bir ödevdir.

Bu sorumluluğu omuzlamış olan öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Bu yazının yazıldığı gün, 14 Mart Tıp Bayramı’ydı. Bütün doktor ve tıbbiyeli emektarlarımıza, sağlık çalışanlarımıza ve aileleri ile yakınlarına saygı, tebrik ve teşekkürlerimizi sunar, salgın günlerinde sabırlar dilerim.

Bayrağı devralacak “Projeci Tıp Öğrencileri” başta olmak üzere, geleceğe ışık olacak bütün gençlerimizin üstlendikleri sorumluluklarından hareketle, nice güzellikler ortaya çıkartacaklarına yürekten inanıyorum. Ya siz? 

-BİTTİ-