( Kaliteli Yaşam Uzmanı Doç Dr. Süleyman Coşkuner Hocamın yazısını paylaşıyorum)
“  İnsan hayatı bir bakıma problem çözme sürecidir. Doğumumuzdan ölümümüze kadar, öğrenmek, bilgilenmek, gelişmek, ilerlemek, öğretmek, değiştirmek, dönüştürmek, üretmek ve uygulamak zorunluluğumuz vardır. Bu süreçleri yaşarken, irili ufaklı sayısız problemlerle boğuşmak zorunda kalırız.
On aylık bir çocuk için, apalama ve yürümeye başlama eylemleri başlı başına aşılması gereken problemler bütünüdür.
Pilot olmak isteyen bir kimsenin pilotluk eğitimine başlaması ve başarı ile sertifikasını alması, aşılması gereken bir problemler bütünüdür. Yeni bir mesleğe çırak olarak giren bir gencin mesleği öğrenme sürecinin tamamı sorunları çözmeye dayalıdır.
Yeni evlenen çiftlerin mutlu bir yuva kurmaları ve mutluluklarını başarı ile sürdürebilmeleri, aşılması ve başarılması gereken sayısız problemlerle yüklüdür.
Sürücü belgesi almak isteyen bir gencin önündeki kurslar, dersler ve eğitimler başlı başına  aşılması gereken problemler topluluğudur.
Örnekleri çoğaltabiliriz. Eğer, söz konusu vazifeler gerektiği sabırla, kararlılık ve istikrarla, ustalara ve hocalara itaat ve saygı ile, bilgi, güç ve yeteneklerimizi hakkıyla kullanarak yapılırsa; ustalaşma yolundaki problemler başarı ile çözülür ve hak edilen diploma veya sertifikalar alınır. Bu süreçler olumlu anlamda devam ederse, kişinin ömür boyu gelişme, ilerleme, ustalaşma ve sorun çözme güç ve yeteneği de o ölçüde gelişir.
Halbuki, günlük yaşantımızda bırakalım büyük başarıları, yaşamamız için zorunlu olan en küçük bir eylemle dahi baş edemeyen insanları görebiliriz. Bunlar hayatın her aşamasında başarısızdırlar. Kendilerine göre başarısızlıkların  güya kaliteli bahaneler üreterek örtmeye çalışırlar.
Neden başaramadıkları sorulduğu zaman bahaneleri hazırdır: Sistem bozuktur, hoca notunu kırmıştır, cihazlar iyi değildir, hükümet istikrarsızdır, vakit yoktur, fırsat verilmemiştir, hakkı yenmiştir. Bu tür bahaneler kendisinin ürettiği başarı engelleyici eylemlerdir. Bir de kendisinin farkında olmadığı veya kabullenmediği, tembellik, isteksizlik, çabuk cayma, kararsızlık, istikrarsızlık, işe eğilmeme, sürekli erteleme, suçlu arama, suçlama, kıskançlık, inatçılık, ben bilirimcilik vb. gibi kaliteli yaşam hırsızları vardır.
Bizim için asıl problem, kendi ellerimizle üretip, besleyip, semizleştirerek sonra da hakkından gelmenin oldukça zor olduğu, hatta bazen de hakkından gelme vakti geçtiği için, sağlığımıza ve kaliteli yaşamımıza mal olan problemlerdir.
ŞÖYLE Kİ:-Tembellik yaparak günlük yapmamız gereken rutin ve basit işlerin zamanında yapılmaması, ilerleyen zamanlarda korkunç bir sorunlar yumağı olarak karşımıza çıkar. Dişlerimizin her gün dişi ipi ve fırçalama yöntemiyle bakımının yapılmaması ile, diş çürüklerine, diş kayıplarına ve 24 saat mideye ve diğer iç organlara mikrop nakliyle akla hayale gelmeyen sorunları kendi ellerimizle üretmiş oluruz. Katlanılamayan ağız kokusu ve etrafımızdan kaçan insanların bizim hakkımızdaki olumsuz düşünceleri de işin cabası…
-Yarın yaparım yaklaşımı ile sürekli ertelenen ve ötelenen en basit işler dahi, biriktirilme sonucu altından kalkılamaz bir sorunlar yumağı haline gelir. Hele bir de mevcut günün beklenmeyen aksilik ve olumsuzlukları da üstüne eklendiği zaman, problem azgın bir yırtıcı hayvana dönüşür.
-Trafik kurallarına uyulmayarak, başarı ile bitirilmesi gereken bir yolculuğu riske atıp, heyecan ve gençlik iksiri fışkırması nedeniyle kazaya dönüştürülmesi, aksi veya kör şeytanın işi falan değil, kişinin kendi problem üretici yeteneği sonucudur. “(Devamı var)
Kaliteli Yaşam Uzmanı
Yrd.Doç.Dr. Süleyman
COŞKUNER/ Antalya