Geçenlerde bayrama denk gelen gazetenin birisinde, şöyle bir haber okudum...’’Vatandaş Paşa tosununu yirmi bin liraya satıyor...” Kişi kurbanlık tosunun adını PAŞA koymuş... Bu tosuna gelene kadar gün akşam olur... Köpeğine, atına, timsahına varana kadar paşa ismi konulmaktadır. Emekli veya görevde olan generallere ‘’paşam aşağı, paşam yukarı..’’ hitaplarına kimsenin bir tepki koyduğunu duymadım. Paşa tabiri zaten yasaklanmıştır. Gel gör ki, kullanım tedavülde devam etmektedir. Tuğgeneralden, orgenerale kadar tanıtım hitap GENERAL’dir. Bu hitabın yerleşmesine yardımcı olacaklarda generallerin kendileridir. Dilim varmıyor ama alın size Tosun Paşa... Bey, beyefendi, paşa, ağa tabirleri yasaklandı amma vatandaşın ya haberi yok ya da hitap edilenlerin hoşlarına gidiyor olması gerekirdi ki, hiç bir tepki olmamaktadır. Böyle gelmiş böyle gider mi, gitmez mi bunu zamanla göreceğiz. Açıkçası zaman en büyük yargıçtır.
XXX
Yasaklanan tabirleri, hitapları kullananlarında, muhataplarının da çok hoşlarına gidiyor ki, ağam, paşam, beyim dedikçe dört köşe olduklarından anlayabilirsiniz. Bu uygulamalara resmi yazışmalarda da sık sık rastlanmaktadır. Üstüne üstlük ‘’Zatı-şahane hz. hitapları da işin cabası olmaktadır. Mesela; çok değerli beyefendi hazretleri... diye başlayan yazılar mutlaka arzu hürmetlerimle noktalanır. Ey ağalar! beyler! paşalar, makamlar, yıldızlar, hitaplar kişileri yükseltmez. Makamları yükselten insan unsurudur. Yani adam gibi adam olmaktır. Gerisi ve ilerisimi teferruattır...
