ÖZ eleştiri,bir kişinin kendi davranışları üzerine yönelttiği yargı” demektir. Başka bir deyişle insanın kendi kendini yargılamasıdır. Bu yönüyle çok önemli bir davranış biçimidir. Çünkü insanın eksiklerini, yanlışlarını görüp düzeltmesine olanak verir. Dolayısıyla kişiyi olumlu yönde geliştirir.

Antoine de Saint Exupery;  “Kendini yargılamak, başkalarını yargılamaktan daha zordur.” diyor. Gerçekten de öyle değil mi?.. Çünkü çoğu insan kendine toz kondurmaz, yanlış yapsa da bunları kabullenmez. Hep kendindeki olumlu yönleri görür ve öne çıkarır. Dolayısıyla böylelerinin öz eleştirileri eksik ve yanlıdır.  

Bernard Show, Birini eleştirmek istersek en uygun yer aynamızın karşısıdır.” diyerek eleştirinin önce kişinin kendisinden başlaması gerektiğini vurguluyor. Öyle ya, kişi öz eleştiri yapamıyorsa, daha doğrusu kendine toz kondurmuyorsa nasıl başkasını eleştirme hakkına sahip olabilir ki?.. Hani Yozgat’ta söylenen, “Kendi gözündeki hezeni (*) görmeyen, elin gözündeki saman çöpünü görür.” atasözünde vurgulandığı gibi, önce kendi eksik gediklerini, yanlışlarını görüp bunlara çekidüzen vereceksin; ondan sonra başkalarının kusurlarını eleştireceksin.

Öz eleştiri, kendini olduğu gibi kabul edenlerin yapabileceği bir davranıştır. Kendini tanımayan, olduğundan farklı göstermeye çalışan birinden öz eleştiri bekleyemezsiniz. Çünkü böyle kişiler kendilerinde hiçbir yanlış, kusur göremezler. Bu nedenle de deyim yerindeyse, eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalırlar. Yerinde sayıp dururlar anlayacağınız.

Öz eleştiri, öz güvenli kişilerin başarabileceği bir etkinliktir. Kendini güvenen biri her tür eleştiriye açıktır. Dolayısıyla öz eleştiri yapmaktan çekinmez. Yanlışlarını saptayıp düzeltmeye çalışır. 

Kendini dev aynasında görenlerin dünyasında öz eleştiriye yer yoktur. Çünkü onlar hayal âleminde yaşamaktadırlar. Çevresindekilere hep dürbünün tersiyle bakarlar. Tüm kusurları karşılarındakilerde aramayı alışkanlık edinmişlerdir.

Duygudaşlık (empati) yapabilenler öz eleştiri de yapabilirler. Çünkü başkalarını eleştirirken kendilerini onların yerine koymayı bilirler. Bu yüzden kendi davranışlarını tartma olanağı bulurlar.  

Konfiçyüs’ün dediği gibi, “Bir insan kendi ile kavgaya başlarsa değerli bir adam olduğuna inanılabilir.” İnsanın kendiyle kavgaya başlaması, öz eleştiri yapması demek değil midir?

Dilerim herkes; öz eleştiri yapmaya başlar da yanlışlarından, eksiklerinden, kusurlarından arınıp kendini geliştirir.

***

(*) hezen: Damların üzerine döşenen kalın ve büyük ağaç, kiriş.