ORTA direk deyimi, ANAP döneminde siyasi arenada sıkça kullanılıyordu. Öyleki buradan yola çıkılıp 'Orta direk bel veriyor' şeklinde taşlamalı türküler bile söylenmeye başlanmıştı. Orta direk; genel olarak ekonomideki durumu özetlemeye yönelik, çalışanın aldığı ücret ile ihtiyaçlarını karşılayabilmesi noktasındaki terazi ibresinin yerini gösteriyordu.

Sinema filmlerine bile konu olan orta direk, aslında üretimle, bilimle, teknikle, programla, yeni teknolojiyle, eğitim, sağlık, ulaşım, tüketim, Arge, ticaret, ekonomi gibi daha bir çok konuyu kapsayan, bir ülkenin fotoğrafını yansıtan bir yapıdır.

Buradan yola çıktığımızda, bir ülkenin veya şehrin fotoğrafını üç bölümden oluştuğunu söyleyebiliriz. Orta direğin altında olanlar, orta direğin üzerinde bulunanlar. Orta direk olarak adlandırdığımız kesimin altında veya üzerinde kalan kesimlerle eşit noktaya gelmesi ciddi sorunları da beraberinde getirir.

Eğer, orta direk bir üst düzeye çıkar, yöneten konumunda olursa üreten, kafa yoran, planlayan, uygulamaya koyan kesim ortadan kalkmış olur. Alt kategoriye dahil olduğunda da durum değişmez, üretim durur, yeni teknolojiler kurulur ama kullanılamaz hale gelir.

Bu bağlamda Yozgat'ta orta direğin varlığından söz etmek mümkün değil. Üstekiler ve alttakiler var. Üstekiler, imkanlar ölçüsünde ne bulursa ister adına 'hizmet' deyin, ister 'yatırım' deyin getirip sunuyorlar. Alttakiler, bunu olduğu gibi kabulleniyorlar. Yapılanın, getirilenin 'yanlış' veya 'doğru' olduğunu, yanlışın/doğrunun nedenlerini ortaya koyacak orta direk kalmamıştır. Hal böyle olunca bir yıl önce yapılanlar, bir yıl sonra ihtiyaç dışı konumuna gelmektedir.