HİZMET...
Yiğit ve kahraman insanların.
Dertleri dert edinen mangal yüreklilerin işidir.
Onlar;
Gece uyumaz...
İşim var demez...
Yorgunluk...
Açlık...
Susuzluk...
Hafta sonu tatili...
Bayram...
"Öldüm, bittim biraz dinleneyim" asla demez.
''Bekleyen var hatun, ümitle bekleyen GELECEK diyen mazlumlar var" deyip kâr, yağmur, çamur, sis, tipi hepsini arkada bırakıp GELDİM!!! diyen isimsiz kahramanlardır.
Onlar;
Kimi zaman bir veteriner olur...
Kimi zaman bir millî eğitim müdürü...
Kimi zaman da bir belediye başkanı.
Onlar; siz sıcacık evinizde eşiniz ve çocuklarınızla kestanenizi temizler, löp löp yer iken...
......
Lice'nin Kutlu Köyünde, terör örgütü, bir aileden altı kadını çeşmenin başında kurşuna dizdiği gün o köylülerle cenazeleri beraber kaldırandır. Öldürülenlerin en küçüğü evin kızı on üç (13), en büyüğü evin ninesi yetmiş altı (76) yaşındadır.
SUÇLARI:
EVİN REİSİNİN KORUCU BAŞI OLMASIDIR.

......
Yolçatı Köyünde öğretmeni bayrak direğine astıklarının sabahı şehidin naaşını  gözyaşları ile direkten indirendir. 
.......
Kıralan Köyünde sokak ortasında köylülerin gözü önünde kurşuna dizilen öğretmenin cenazesini Bingöllü şube müdürü Ş.... öğretmen kaldırırken yanında köylüler vardı. Köylüler, “Anasına ne diyeceğiz,” diye ağlıyanlar ile beraber gözyaşı dökendir.
......
Dağda yaralanan askerleri gece yarısı kürt vatandaşımız ile beraber sevk edendir. Şehitleri beraber kaldırandır.
........
Hani'deki tavuk çiftliğinde çalışanların hepsi oranın insanlarıydı, teröristler yaktı. Köylüler yangını söndürmek için içeriye dalmış dumandan zehirlenenler olmuştu. Kadınları yolun kenarında ağlarken gördüm. “Evimize erzak götürüyorduk, o da bitti,” dediklerini duydum.
.......
Çiftçimizi ve karısını teröristler öldürüp genç kızı dağa kaldırmışlardı. On bir gün sora güvenlik güçleri tarafından kız kurtarıldığında o insanların sevincini görecektiniz.
........
Gece yarısı, “Erkeksen ormanın yanına gel” diye telefon ettiklerinde silahı alıp gittim. Eşim telefon ile güvenlik güçlerine haber vermiş. Benden önce ormana dalan komandolar, jandarmalar, polisleri gördüm.
.........
İşte size Kahraman...
İşte size yiğit...
İşte size mücahid...
Onlar gökte yıldız...
Yerde aslandır.
.......
O;
Gökte yıldız...
Yerde aslandır!!!!
Otuz dört (34) yıl önce Lice’de göreve başlamış. Beş (5) yıl çalışmış Atmış üç (63) muhtarı, yaklaşık irili ufaklı yüz yetmiş (170) mezraya yatışmış, bakmış.
-Hepsinin yollarını patikalara kadar bilirdim. Çünkü çoğu mezraya yol yok, at ya da katırlarla giderdik. Dağlarda yolumuzu şaşırıp kaybolduğumuzda jandarma aramaya çıkmıştı. Köylüler evin tek odasında bizi misafir ettiler, sofraya hep beraber oturduk. Yiyeceklerini paylaştık.
Benim sağ gözkapağım oldukça düşüktür. Orada o insanlara hizmet vereceğiz diye yüklenen sıkıntı sinir sistemini bozmuş. Doktor arkadaşlar ameliyat ettirelim,
dediler.
Emniyet Müdürümüz, “Burada canını veren oldu, kolu bacağı kopan, gözleri kör olan oldu. Senin gözkapağın düştü. Öyle kalsın, her gördüğünde buraları hatırlarsın,” demişti. Tıraş olurken aynada yüzüme bakıp oraları hatırlıyorum. Senede bir ya da iki defa midemdeki ülser canımı yaktığında ben oraları düşünüyorum.
Neyi mi hatırlıyorum;
Lice’den ayrıldığım gün boynuma sarılan felçli arıcı Abdullah amcanın, “Sen gidersen bir daha bu kapıdan içeri girmem,” dediğini. Atmış üç muhtardan atmış birinin yola koymaya geldiğini unutmadım. En önemlisi kronik hastalığı olan kardeşini Ankara’da hastahanede muayene ettirip rapor alması için mektup yazıp yardımımı isteyen beyaz eşya ticareti yapan H.....’ın, “Yukarıda Allah, aşağıda senden başka kimsemiz yok,” demesini unutamadım.
Oğlu Kasım ile arabasını getirip, “Baytar Bey senin araban yok, bunu babam yolladı, olur ki cumartesi, pazar gelinle gezmeye gider,” diye, demesini nasıl unuturum.
Ben 34 yıl önce oralardaydım. Mesleğim gereği dağında, taşında, bağında, bahçesinde, ahırında, evinde girmediğim yer kalmadı. Diyarbakır’dan, Lice’den, Elazığ’dan gelen Kürtler, Zazalar benim misafirim oluyorlar. 
Yıllardır Kürtlere en büyük zulmü terör örgütleri yaptı.
Emmiler ben devleti orada gördüm sevdim fikrimi kimseler değiştiremez. Kürtleri orada tanıdım; “Ben ölmeden sana dokunamazlar,” diyen şoförümü, “Senin arabanın önüne çıkanı yaşatmayız,” diyen köylüleri, evde erkeği olmayan çiftçimin hanımının, “Bir ayran bile içmeden gidersen ben Eşime ne diyeyim,” diyen gelinimizi unutmadım. Şunun bunun sözü kâr etmez bana.
(M...... A.....)
..............
Kahpe(ler)den kahraman olmaz...
Kahraman görmek istiyorsanız...
Yiğit görmek istiyorsanız...
İşte size sadece bir tanesinin 5 yıl görev yaptığı bölgede yaşadıklarını yazdığım bir kahraman. Yazdıkların bizzat kendi kaleminden yaşanmış olaylardır.
Siz de kahpeler ve hainler...
Bizde yiğitler ve aslanlar bitmez.
Zira onlar GÖKTE YILDIZ
YERDE ASLANDIR.
Selam ve dua ile.