YOZGAT şehir merkezinde yerel yönetim veya diğer kurumlar tarafından yapılan bir yatırımın ömrü ne kadardır?
Bu soruya cevap verebilecek var mı?
Konunun detaylarına inmek istiyorum.
Dün, Büyük Cami’nin etrafını dolaştım her yer virane, harabeydi.
Biliyorsunuz buraya yeni Odun Pazarı Meydanı ve altına otopark projesi hazırlandı.
Ama orada bulunan çay bahçesi, süs havuzları ve diğer yatırımlar kaç sene durdu orada?
Yapanda mı kabahat, yaptıranda mı?
Yıkan mı haklı, yıktırmayan mı?
Vallahi ben bilemedim.
Örnekleri çoğaltmak mümkün de, uzatmaktan yana değilim.
Şehirde ne zaman kalıcı hizmetlere imza atılacak?
Mesela, 2016’ya kadar hizmet veren düğün salonu, hal binası gibi…
Mesela, 1933 yılında hizmete girip, 2018’de yıkılan eski hastane binası gibi…
Mesela, 1960’lı yıllarda açılıp, 2018’e kadar eğitim-öğretim veren Ticaret Lisesi binası gibi…
ASFALTA SAKSI
YOZGAT olarak sonunda bunu da gördük.
Asfalta saksıyla çiçek diktik.
Önce toprağını ekeledik, sonra çiçeği yerleştirdik.
Büyüsün-gelişsin diye değil, tepki amacıyla yaptık.
Bağımsız Belediye Başkanı Bekir Korkmaz, şehrin ortasında Karayollarına ait alana saksıyla çiçek dikti.
Ne belediye, ne karayolu oralı olmamış, yolun ortasında kocaman çukuru kimse kapatmayı düşünmemiş.
Dünün yaşanmış ilginç bir eylem türüydü.
Bu tarz ilginç ve dikkat çeken eylemleri şehrin daha önemli meselelerinden mesela şeker fabrikasının özelleştirilmesi konusunda, birileri uygulayabilir…
İŞİNİ YAPMAYANLAR
Kendi işini yapmayanlar ne yapar?
Başka işlerle ve başkalarıyla uğraşırlar.
Sonuç olarak kendisine vazife edilen faaliyetler yürütülemez, geriye gitmeler başlar.
Önceki dönemlerde mesafe kat edilen alanlardaki mevzileriniz çöker, tahribata uğrar.
Sonra bu mevzileri ve tahribatları yeniden onarmak için daha fazla enerji, mesai ve maddi kaynak harcarsınız.
Ama yine de istenilen neticeye varamayabilirsiniz.
Yozgat’ta da bu türden örnekler oldukça fazladır.
Asli vazifesini ve işini ikinci plana atanlar, kendi ikballeri ve ileriki hedeflerine yoğunlaşırken memlekete veya emanetinde olan yapıya zarar verdiğini hiç önemsemez.
Biz ise arada bir bunu hatırlatma ve uyarma ihtiyacı hissederiz, hepsi bu.
Haydi selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Yapılan çalışmaları yerinde inceleyen isimi.
*İlginç protestolarına bir yenisini daha ekleyen siyasetçiyi.